Yüksek Kârlı Fon Davasında 362 Yıl Hapis İstemi!
Görüntülenme Sayısı : 96

Yüksek Kârlı Fon Davasında 362 Yıl Hapis İstemi!

7 Ekim 2025 06:35
Yüksek Kârlı Fon Davasında 362 Yıl Hapis İstemi!
0

BEĞENDİM

Seçil Erzan’ın Yargılanması ve Yüksek Kârlı Gizli Fon Davası

Kamuoyunda “yüksek kârlı gizli fon” olarak bilinen dolandırıcılık olayına ilişkin olarak Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam ediliyor. Bu dava, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşiyor. Bugün görülen duruşmada, 11 Nisan 2023 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Seçil Erzan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla bulunduğu cezaevinden bağlandı. Duruşmada savcılık, Erzan hakkındaki mütalaasını sundu.

362 Yıla Kadar Hapis Cezası İsteği

Gazeteci Ceylan Sever’in aktardığına göre, mütalaada Seçil Erzan hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından toplamda 362 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bu süreçte, Erzan’ın 10’unun zincirleme şekilde olmak üzere 26 eylemi “nitelikli dolandırıcılık” kapsamında değerlendiriliyor. Suçun nitelikli olması ve zincirleme edilmesi, cezada artırım nedeni sayıldı. Sonuç olarak, Erzan hakkında bu suçtan 345 yıla kadar hapis cezası isteminde bulunuldu.

Ayrıca, mütalaada 5 müştekiye yönelik “özel belgede sahtecilik” suçundan 15 yıl hapis cezası talep edildi. Bunun yanı sıra, ünlü futbol teknik direktörü Fatih Terim’e yönelik “güveni kötüye kullanma” suçundan da 2 yıla kadar hapis cezası istendi. Bu yargı süreci, Seçil Erzan için oldukça ağır bir hukuki durumu öngörmektedir.

Denizbank’ın Eski Yönetim Kurulu Üyeleri İçin Beraat Talebi

Davanın ilerleyen safhalarında, Denizbank eski yönetim kurulu üyeleri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu da sanık olarak dosyaya dahil edildi. Ancak duruşma savcısı, bu isimler için beraat talep etti. Bu durum, davanın seyrini değiştirebilecek ve Erzan’ın suçlamalarının yanı sıra diğer sanıkların hukuki durumlarını etkileyebilecek bir gelişme oldu. Savcılığın beraat talebi, tartışmaların daha da derinleşmesine yol açabilir.

Seçil Erzan’ın yargılandığı bu dava, yalnızca bireysel bir dolandırıcılık olayı olmanın ötesinde, Türkiye’deki finansal sistemin denetim ve güvenlik mekanizmalarının sorgulanmasına neden olabilecek bir durum yaratıyor. Dolandırıcılık suçlarının kapsamı ve sosyal etkileri, mahkeme süreçlerinde büyük bir dikkatle izleniyor. Bu aşamada, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bu dava, ilerleyen günlerde daha fazla tartışma ve dikkat çekici gelişmelere sahne olabilir.

Sonuç olarak, Seçil Erzan’ın durumu, hem hukuki boyutları hem de toplumsal etkileriyle geniş bir kamuoyunu ilgilendiriyor. Davanın seyrinin nasıl gelişeceği ve sonuçlarının ne olacağı, hem bireyler hem de finansal kurumlar için önemli bir soru işareti olmaya devam ediyor.

En az 10 karakter gerekli