Marmara Denizi’nde 5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.AFAD, depremin merkez üssünün Marmaraereğlisi (Tekirdağ) açıkları olduğunu duyurdu.Saat 14.55’te meydana gelen depremin derinliği 6.71 km olarak ölçüldü.Deprem, İstanbul’un yanı sıra Marmara bölgesindeki pek çok ilde hissedildi. Depremi yoğun hisseden bölgelerde yaşayan yurttaşlar, depremin ardından konutlarından dışarı çıktılar.
Öte yandan Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünü 5,3 olarak ölçtü. Depremin derinliği ise 12.5 km olarak kaydedildi.
AFAD’ın açıklamasına göre saat 14.58’de 3.8 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı da yaşandı.Valilikten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Marmara Denizi’nin Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremin ardından şu ana kadar İstanbul’da herhangi bir hasar bilgisi alınmamıştır. Saha ekiplerimiz, şehir genelinde incelemelere başlamıştır. Vatandaşlarımızdan, hasarlı olabileceği düşünülen yapılara yaklaşmamalarını ve yetkili kurumların açıklamalarını takip etmelerini rica ediyoruz.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da İstanbul ve çevre illerde hissedilen depremle ilgili AFAD ve ilgili kurumların saha çalışmalarına başladını belirtti.
Tekirdağ Belediye Başkanı Candan Yüceer de depremin ardından henüz olumsuz bir haber almadıklarını belirtti ve “Şu anda en büyük temennimiz olumsuz haber almamak. Herhangi bir olumsuzluk halinde Alo 153 hattımızdan bizlere ulaşabilirsiniz” dedi.
Deprem bilimciler, Marmara’da meydana gelen depremi yorumladı. Prof. Dr. Okan Tüysüz, 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Anadolu faylarında bir hareketlilik yaşandığını söyledi. Tüysüz, şunları ifade etti:
“İstanbul’da bir hareketlilik artışı söz konusu değil. Türkiye’de 550 tane fay var. Bu fayların kimi aktif. Çok sayıda deprem gerçekleşiyor. Yalnız 6 Şubat sonrası tüm Anadolu’da bir fiziksel artış var.Kimseye evinize girin ya da çıkın diyemeyiz. Depremle yaşamaya devam edeceğiz. Biraz bekleyelim bir iki artçı daha gelişebilir. O zaman bileceğiz ki bu ana şok depremidir.”Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise “Silivri Çukuru’ndan Ereğli’ye doğru uzanan deniz içindeki fay kırılmamıştı. İşte şimdi onun üzerinde kırılmalar oluyor. Yani 23 Nisan’daki depremin yarısı gerçekleşti, öbür yarısı ise henüz olmadı” dedi.
Bölgede artçı sarsıntıların yaşanabileceğini dile getiren Üşümezsoy, riskin tamamen geçmediğine dikkat çekti:
“Silivri Çukuru içinde kalan fay parçası üzerinde 6.2 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli var. Kumburgaz Çukuru’ndaki koldan farklı olarak bu kez orta sırta paralel giden ikinci kolda kırılmalar söz konusu. İstanbul’a doğru ilerleyen bir fay değil, Silivri Çukuru içinde kalan bir kesimden bahsediyoruz.”Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bu tip depremlerin Marmara bölgesi için olağan olduğunu belirtti ve şunları söyledi:“Bugün olan deprem fayın sürüklendiği yerde. Bu tür depremler Marmara için olağan. Sürüklenen fay zonu içinde gelişen bir depremdir. Kumburgaz Çukuru’nda deprem bekleniyordu, tarihsel depremler Kumburgaz’da olduğunu söylüyordu bu da tartışmalıdır. Kumburgaz 23 Nisan’da kırıldı bu da büyük bir depremi oluşturmadı. Bir bakıma 7.4’lük bir deprem olmadı, arkadan depremler gelecek denildi ama bence sürüklenen faylar ancak bu kadar deprem enerjisi biriktirebilir.”
Prof. Dr. Naci Görür ise depremin aktif olan KAF’ın kuzey kolunda meydana geldiğini belirtti ve “Arkdaşlar, bu fay aktif ve KAF’ın kuzey kolu. Her an büyük bir deprem olabilir. 14 milyon senedir oluyor, daha da olacak. Beklenen Marmara depremi acisindan diyorsaniz maalesef olacak. Er veya gec hazir olun ve Istanbul’u deprem hazirlayin” dedi.