Seçimlerin ardından CHP’nin elde ettiği büyük başarının yaklaşan genel seçimlere de yansımasının en büyük payının yerel yönetimlerin halka dokunan hizmetlerinin olacağı konusunda kimsenin bir kuşkusu yoktur sanırım. Ama bu gerçeğin yeni seçilen belediye başkanlarının bir kısmı tarafından tam anlaşılmadığı görülüyor.
Bunlardan bir tanesi Bayraklı’nın sözüm ona solcu(!), sosyal demokrat(!), sosyal belediyeci(!), en yüce değer emekten yana(!) ve kendisi tekstil mühendisi olmasına rağmen önceki dönem beş yıl imar komisyon başkanlığı yaptığından şimdi müteahhitliğe soyunan İrfan Önal!
Sevgili belediye başkanının göreve gelir gelmez sanki kendisi beş yıl boyunca kendisinden önceki belediye başkanı Serdar Sandal ile birlikte görev yapmamış, alınan kararlara imza atmamış, meclis oturumlarını yönetmemiş, mali durumu, kesin hesabı, bütçeyi onaylamamış, adeta uzaydan gelmiş gibi yaptığı açıklamalar yerel politikayı takip eden herkesi şaşkına çevirmişti. Belediye çalışanlarından, işçiden, memurdan yapmış olduğu haksız maaş kesintilerinin eleştirilerini radyo programlarımda defalarca dile getirmiştim. Hala bu süreç devam ettiği için şimdilik bu konuya girmeyeceğim.
Bugünkü konumuz Bayraklı’nın çiçeği burnunda sosyal demokrat(!) belediye başkanının sosyal belediyecilik icraatları. Adeta yıkım ekibi gibi kolları sıvayan sevgili başkanın ilk icraatlarından birisi Bayraklı’nın kurucu belediye başkanı Hasan Karabağ tarafından Cumhuriyet çocuklarının tarikat ve cemaatlerin kıskacına düşmememesi için büyük fedakarlıklarla yapılarak hizmete sokulan, bir çok belediyeye de örnek olmuş, 80 kız öğrenciye hizmet veren Nene Hatun Kız Öğrenci Yurdu’nu kapatmak oldu.
Sebebi sorulduğunda kendisi ”Depreme dayanıksız bir yerde çocuklarımızı yakacak biri değilim.” cevabını veriyor. Bu bina ile ilgili tek bir bilimsel inceleme test yapılmamasına, binanın depreme dayanıklı olup olmadığının bilinmemesine rağmen bu cevabı veriyor. Elbette kimse eğitim gören çocuklarımızın riskli yapıda barınmasını istemez ama deprem yönetmeliğine göre yapılmış iki katlı bir binanın risk analizinin acil olarak yapılmasını beklemek ve çıkan sonuca göre hareket etmek gerekmez mi? Yeni Eğitim-Öğretim dönemi başlamadan bu iş yapılamaz mıydı? Sanırım bu bina ile ilgili başkanın başka planları(!) var ki direk kapatma yoluna gitti.
Aynı durum metropol ilçelerde sadece iki tane bulunan ve birisi Bayraklı’da olan kadın sığınma evi için de geçerli. Sevgili başkan aynı gerekçe ile bu binanın da kapısına kilit vurdu. Üstelik korkunç bir şekilde iddia edildiğine göre içerde erkek şiddetinden kaçarak buraya sığınmış olan misafirler kapı dışarı edilerek bu yapıldı. Şimdi kendisine haksızlık yapıldığını öne süren başkan basını da toplayarak bu bina önünde açıklama yapacakmış.
Gerçekten akla ziyan bir ifade bu. Bu tür yerlerin konumu yasa gereği gizli tutulması gerekirken orada basın açıklaması yapılması akıl tutulması olsa gerek. Tek katlı ve depreme dayanıksız olduğu testlerle ispatlanmamış bu binanın açıldığı zamanı bilen ve Bayraklı’da belediye meclis üyeliği yapmış biri olarak hiç bir zaman bu binanın nerede hizmet verdiğini belki bir yerlerde ağzımdan kaçırırım birilerinin güvenliğini tehlikeye sokarım endişesi ile öğrenmeye çalışmadım. Yapılacak testlerde sağlam raporu çıksa dahi bu bina artık kadın sığınma evi olarak hizmet veremeyecek. Sanırım bu bina ile ilgili de başkanın başka planları(!) var ki açıklamayı orada yapacak.
Şimdi sevgili başkana soralım sırada bu bahanelerle Bayraklı’da gözünüze kestirdiğiniz belediyeye ait başka hangi binalar var? İhsan Alyanak Kültür Merkezi mi var? Ümit Boz Sosyal Tesisleri mi var? Göreve başlar başlamaz ücretlerine fahiş zam yaptığınız kreşler mi var? Postacılar Hizmet Binası mı var? Onur Mahallesi’ndeki Amfi Tiyatro olabilir mi? Kafeler olabilir mi? Yoksa belediye hizmet binası mı var aklınızda? Belediye hizmet binası konumu itibarıyla da bir çokları için oldukça iştah kabartıcı. Bir punduna getirseniz ne güzel olur değil mi? Belediyenin bütün borçlarını da kapatmış olursunuz.
Bu sosyal belediyecilik katili icraatlarınızın CHP’ye nelere mal olabileceğinin farkında mısınız acaba sayın başkan?
Şimdi burada ismini vermek istemediğim, dünya görüşü olarak kendisini hiç benimseyemediğim bir siyasetçinin tarihe geçmiş son derece doğru bir sözü ile bitirelim;
”BECERİKSİZLİKLE İHANET ARASINDA KILDAN İNCE BİR ÇİZGİ VARDIR, BECEREMEDİĞİ HALDE MAKAM-MEVKİ İŞGAL ETMEK EN BÜYÜK İHANETTİR!” A.T.