İzmir’in Balçova ilçesinde 8 Eylül tarihinde, 16 yaşındaki lise öğrencisi Eren Bigül, polis merkezine pompalı tüfekle düzenlediği saldırıyla Türkiye gündemine oturdu. Bu saldırıda, 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın hayatını kaybetti. Olayın ardından, Eren Bigül’ün ifadesi basına sızdı ve yaşananların nedenleri hakkında de önemli bilgiler verdi.
Saldırgan Eren Bigül ifadesinde, başlangıçta karakolu hedef almadığını, ancak son anda planlarını değiştirdiğini açıkladı. Pişman olduğunu söyleyen genç, “Bir an önce ahiret hayatına geçmek istiyordum” şeklinde konuştu. Bu sözleri, genç yaşta bir kişinin böyle bir eyleme yönelmesini düşündürerek, toplumu derinden sarstı.
Olayın ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Eren Bigül’ün sosyal medya hesapları detaylı olarak incelendi. Bu inceleme sonucunda, DEAŞ terör örgütünün eylem ve faaliyetlerine dair içeriklere ulaşıldı. Ayrıca, genç yaşındaki saldırganın evinde yapılan aramalarda silah kullanma eğitimine dair görüntüler ile bir bıçak koleksiyonu da bulundu.
Eren Bigül, yaptığı açıklamalarda, çocukluğundan beri silahlara büyük bir ilgi duyduğunu ifade etti. “Silahla ilk temasım 7 yaşında oldu. Babamla havalı tüfekle şişelere ateş ettim. Daha sonra silah kursuna gittim, poligonda atış yaptım. Silahlara meraklıyım” dedi. Bigül’ün, kendini radicalize eden içerikleri izlediği ve DEAŞ’ın lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin konuşmalarını dinlediği de ifade edildi.
Sabah gazetesi tarafından aktarılana göre, Eren Bigül, sorgusunda İzmir Fuarı’na ya da bir bara saldırmayı düşündüğünü, fakat son anda kararını değiştirip yakındaki karakolu hedef almaya karar verdiğini belirtti. Saldırı öncesinde, otomatik av tüfeği, mermileri ve el yapımı patlayıcıları hazırladığına dair ifadeleri dikkat çekti. Patlayıcıları torpiller ile çelik bilyelerden oluşturduğunu ve çantasına sustalı bıçak ile ilk yardım malzemeleri eklediğini aktardı.
Olay günü, evden çıktığında yaşadıklarını anlatan Bigül, “Babam uyanmasın diye evden çıktım. Apartmanda birkaç dakika bekledikten sonra geri dönmeyeceğimi anladım. Karakola gidip bahçedeki polis memurlarına ateş ettim” dedi. Saldırı sırasında el yapımı patlayıcıları da fırlattığını ifade etti.
“Çatışmada vuruldum ve daha sonra bilinçli bir şekilde ateş etmediğimi söyleyebilirim. Pişmanım, söyleyeceklerim bunlardan ibarettir” şeklinde konuşan Eren Bigül, yaptığı eylemin sonuçlarıyla yüzleşme konusundaki tutumunu net bir şekilde ortaya koydu.
8 Eylül tarihinde Balçova’da Eren Bigül tarafından gerçekleştirilen polis merkezine yönelik saldırıda, 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın hayatını kaybetti. Olayın ardından 27 kişi gözaltına alındı. İlk etapta, 18 yaşındaki 16 şüpheli ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Kalan 11 kiş