18 Temmuz 2025 Cuma
Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, 2023 yılının Ekim ayında önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantı, belediye başkanı Hüseyin Karalar’ın, Aziz İhsan Aktaş suç örgütüne yönelik yürütülen bir soruşturma sonucunda tutuklanması ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılması sebebiyle, başkan vekili seçimi için toplandı. Toplantıda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu, Güngör Geçer’i başkan vekili adayı olarak gösterirken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) iş birliği ile AK Parti’li Meclis Üyesi Abdullah Avcı’yı aday olarak sundu.
Seçim süreci, gizli oylama yöntemi ile gerçekleştirildi. İlk iki turda, herhangi bir aday salt çoğunluğu elde edemedi. Üçüncü turda ise Abdullah Avcı 32 oy alırken, Güngör Geçer 46 oy alarak Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilliği görevine seçildi. Bu sonuç, Adana’da siyasi dengelerin nasıl değişebileceğine dair ipuçları veriyor.
Güngör Geçer, başkan vekili olarak yaptığı konuşmada, Adana halkının iradesine saygı gösterilmesi ve belediye hizmetlerinin aksamadan devam etmesi adına bu görevi üstlendiğini dile getirdi. Geçer, “Bizler, halkın iradesine saygı duyulmasını ve hukukun üstünlüğünü esas alınmasını talep ediyoruz.” diyerek, seçilmesinin arkasındaki motivasyonu açıkladı. Ayrıca, mevcut durumun uzun vadede düzeleceği inancını vurguladı, “Umudumuz, adil ve şeffaf bir yargılama sonucunda başkanlarımızın yeniden görevlerini kazanacağına inanıyoruz,” şeklinde ifadelerle adalet talebini dile getirdi. Geçer, her tür siyasi görüşten insanın Adana için ortak bir hedef belirleyebileceğini de söyledi, “Hangi görüşte olursak olalım, ortak paydamız Adana olacak,” ifadelerini kullandı.
Bu olay, Adana’daki siyasi manzarayı ve yerel yönetimlerde yaşanan zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Yeni başkan vekili Geçer, kendi vizyonunu gerçekleştirmek için zorlu bir süreçten geçmek zorunda kalacak. Adana’nın yerel sorunlarını çözmek ve halkın beklentilerine cevap verebilmek için güçlü bir irade göstermesi gerekecek. Bu durumu analiz ettiğimizde, Adana’nın önümüzdeki dönemde siyasi istikrar arayışı içinde olacağını söylemek mümkün. Güngör Geçer’in liderliğinde, Adana’nın geleceği için umut verici adımlar atılıp atılmayacağı ise zamanla netlik kazanacak.
Sonuç olarak, Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki bu değişiklik, sadece bir başkan vekili seçimi değil, aynı zamanda Adana’nın siyasi geleceği ve yönetim anlayışının nasıl şekilleneceği konusunda bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Geçer’in, Adena halkının beklentilerine nasıl yanıt vereceği ve sürecin nasıl ilerleyeceği, yerel siyasette önemli bir dikkat noktası olmaya devam edecektir.
Olay, Eylül 2023 tarihinde İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Ovacık Mahallesi Gücücek Koyu civarında gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, bir sitede güvenlik görevlisi olarak görev yapan 29 yaşındaki Soner Boztepe ile komşu sitenin güvenlik görevlisi arasında başlayan bir tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavganın fitilini ateşleyen unsurun, iki farklı site için şezlong yerleri konusundaki gerginlik olduğu ifade edildi.
Bu tartışmanın ardından, komşu sitenin bekçisi olduğu öğrenilen şahıs, eline aldığı bir balta ile Soner Boztepe’ye ağır bir darbe indirdi. Darbe, Boztepe’nin sağ tarafına gelerek kafasında açık bir yaraya sebep oldu. Maalesef, olay yerinde ağır yaralanan Boztepe, kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Olayın ardından çevredekiler durumu hemen jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi.
İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ve sağlık ekipleri, Boztepe’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Jandarma ekipleri, olayın gerçekleştiği bölgedeki güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Yapılan titiz çalışma neticesinde, saldırganın kimliği belirlenebildi. Olayın ardından kaçmaya çalışan şüphelinin, yakalanmamak amacıyla çevredeki makilik alanda yangın çıkardığı öne sürüldü. Bu eylemin, jandarma ekiplerinin dikkatini dağıtmak ve yerini gizlemek için yapıldığı iddia edildi.
Öte yandan, cinayet sebebiyle ilgili olarak, yapılan araştırmalar neticesinde ikişehir güvenlik görevlisi arasında yaşanan şezlong yeri tartışmasının suç meselelerinde önemli bir etken olduğunu gösterdi. Şezlongların kullanımı ve yerleri konusunda yaşanan gerginlik, iki güvenlik görevlisinin arasındaki ilişkiyi olumsuz etkilediği anlaşıldı. Bu olay, tatil sezonunun yoğun olduğu bir bölgedeki iki ayrı site arasındaki anlaşmazlıkları işaret ediyor.
Şu an için cinayetle ilgili soruşturma devam ediyor ve şüphelinin yakalanması için çalışmalar sürdürülüyor. Jandarma, olay sonrası hızlı bir şekilde önlem alarak bölgedeki güvenliğin sağlanması için gerekli tedbirleri almış durumda. Bu tür olayların yaşanmaması için tedbirlerin artırılması gerektiği konusunda bölge halkında bir farkındalık oluştuğu gözlemleniyor. Olayın ardından yaşananlar, güvenlik görevlilerinin iş yerindeki ilişkilerinin ve iletişimlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adalet hizmetlerinin daha etkin ve ulaşılabilir hale gelmesi amacıyla 20 bin yeni personel alımı yapacaklarını duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, sınav güvenliği konusunda Türkiye’nin dünya çapında bir örnek gösterildiğini ifade etti. Ayrıca, LGS’deki tartışmalar üzerine, Türkiye’nin temiz ve masum çocuklarının rahat bırakılması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, açıklamalarında yaklaşık 1000 yıl önce Yusuf Has Hacib’in ‘İyi, yokuş tırmanmak gibidir; güçtür. Kötü, iniş gibidir; kolayca elde edilir.’ sözüne atıfta bulunarak, olumlu şeylerin peşinden gitmenin zorluğuna dikkat çekti. İyiliğin, millete hizmet etmek ve mazlumlara yardım etmek olduğunu belirterek, bu yolda var güçleriyle ilerleyeceklerini ifade etti.
Erdoğan, siyasetteki niyetlerinin asla siyasi ikbal peşinde olmadığını, tam tersine milletin ve memleketin geleceğini güvence altına alma çabası içerisinde olduklarını dile getirdi. Türkiye’nin itibarını arttırmak ve kardeşlikle büyümek için çok boyutlu çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Terörün azaltılması çabalarının yanı sıra gelecekte terörsüz bir Türkiye bırakma isteği bulunduğuna vurgu yaptı.
Kabine toplantısında ayrıca, Türkiye’nin bölgede izlediği politikalar ve gerçekleştirdiği toplantılar hakkında bilgiler verildi. Son dönemde gerçekleştirilen etkinlikler arasında, siyasi partilerin genişletilmiş il başkanları toplantısı ve uluslararası zirveler yer aldı. Erdoğan, uluslararası ilişkilerde önemli gelişmelere ve işbirliklerine de atıfta bulunarak, ülkelerin ekonomik işbirliği konusu üzerinde durdu.
Erdoğan, LGS tartışmalarındaki iddialara da değindi. Öğrenci başarıları üzerinden yapılan eleştirilerin asılsız olduğunu belirterek, eğitimle ilgili hassas konularda manipülasyon yapılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Türkiye’de sınav güvenliği üzerine büyük bir titizlikle çalışmalar yürütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, LGS sınavına giren tüm öğrencilere başarılar dileyerek, onların geleceğine güvendiğini ifade etti.
Erdoğan, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan FETÖ darbe girişiminin yıl dönümüne de değindi. O gece vatanları için şehit düşenlerin anılması gerektiğini belirten Erdoğan, bugüne kadar FETÖ ile mücadelede önemli adımlar atıldığını açıkladı. 155 bin kişinin kamu ile ilişiğinin kesilmesi gibi önemli verileri paylaşarak, mücadelenin devam edeceğini vurguladı.
FETÖ ile yapılan mücadelenin geçmişte yaşanan darbelere ve siyasi müdahalelere karşı bir koruma sağladığını ifade ederek, Türkiye’nin bu mücadelesinin millet adına izzet dolu bir çaba olduğunu belirtti. FETÖ’nün asıl amacının milli iradenin önünü kesmek olduğunu ve bu çerçevede mücadele etmeye devam edeceklerini açıkladı.
Erdoğan, bölgede İsrail’in sürdürdüğü politikalara da değindi. Gazze ve diğer bölgelere yapılan saldırıların barış ve huzuru yok ettiğini ifade ederek, uluslararası toplumu bu konuda harekete geçmeye çağırdı. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusuna da özel bir önem verdiklerini belirterek, bu konudaki politikalarından asla taviz vermeyeceklerini vurguladı.
Son olarak, aile yılı kapsamında yapılan yeni düzenlemeleri duyurdu. Memurların doğum sonrası yarı zamanlı çalışma haklarının hayata geçirilmesini sağlayacaklarını belirtti.
İzmir ilinin Ödemiş ilçesine bağlı Birgi Mahallesi’nde trajik bir iş kazası meydana geldi. 56 yaşındaki Yılmaz Kıran, park halindeki bir panelvan aracın aniden hareket etmesi sonucu hayatını kaybetti. Bu üzücü olay, düne yani dün saat 14.50 sularında gerçekleşti.
Edinilen bilgilere göre, Yılmaz Kıran, bir peyzaj bahçesinde çalışıyordu. O sırada, içerisinde sürücü bulunmayan 35 AF 9642 plakalı panelvan araç, aniden geriye doğru hareket etti ve Kıran’ın altında kaldı. Olayın hemen ardından çevredekilerin ihbarı üzerine jandarma ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi.
Sağlık ekipleri, aldığı ilk raporlara göre, Yılmaz Kıran’ın olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Kıran’ın cenazesi, savcılık incelemesinin ardından gerekli otopsi işlemleri için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
İlk incelemeler, aracın frenlerinin boşaldığını gösteriyor. Bu durum, kazanın sebebi olarak değerlendiriliyor. Olayla ilgili başlatılan soruşturma, iddiaları ve olayın detaylarını araştırmak amacıyla devam ediyor. Şu anda tüm bilgiler ışığında kaza ile ilgili sorgulamalar sürmekte ve gerekli yasal süreçler işlenmektedir.
Bu tür iş kazaları, çalışma alanlarında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle inşaat ve peyzaj bahçeleri gibi alanlarda çalışan işçilerin güvenliği için uygun eğitimlerin verilmesi ve ekipmanların düzenli bakımlarının yapılması gerekliliği vurgulanmaktadır. Yetkililerin bu tür kazaları önlemek ve iş güvenliğini artırmak amacıyla daha etkili stratejiler geliştirmesi bekleniyor.
İş kazalarında yaşanan kayıplar, yalnızca o anki kazada hayatını kaybeden kişiler için değil, aynı zamanda aileleri ve arkadaşları için de yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Yılmaz Kıran gibi emekçi bireylerin hayatı, ailelerinin geçimini ve sosyal hayatlarını büyük ölçüde etkiliyor. Bu nedenle kazaların önlenmesi amacıyla iş yerlerinde güvenlik kültürünün oluşturulması ve geliştirilmesi kritik bir öneme sahip.
Olayın meydana geldiği Birgi Mahallesi yerel halkında da derin bir üzüntü yarattı. İnsanlar, böyle bir olayın kendi bölgelerinde yaşanmasını asla istemediklerini belirtiyor ve iş güvenliğinin artırılması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyor. Olayın ardından yapılan açıklamalarda, tüm çalışmalarda güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği ve bu tür üzücü kazaların tekrar yaşanmaması için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.
Son olarak, Yılmaz Kıran’ın hayatını kaybetmesi, İzmir’deki iş kazalarının önlenmesi adına önemli bir hatırlatıcı görevi görmekte. İş güvenliğine dair alınacak önlemler, ilerleyen dönemlerde bu tür kazaların önüne geçmek için hayatî önem taşımaktadır.
Edinilen bilgilere göre, 2023 yılının sona yaklaşırken meydana gelen trafik kazası, Diyarbakır ilinin Bismil ilçesinde, eski Bismil yolunun 13’üncü kilometresinde sabah saatlerinde gerçekleşti. Kaza, B.T. isimli sürücünün kontrolü kaybettiği 67 ACG 834 plakalı minibüsün şarampole yuvarlanması sonucu meydana geldi. Minibüs, tarım işçilerini taşırken yan yattı ve bu talihsiz olay sonucunda toplamda 18 kişi yaralanarak çeşitli hastanelere kaldırıldı.
Kazanın ardından, bölgedeki vatandaşların durumu fark etmesiyle birlikte hızla sağlık ve jandarma ekiplerine haber verildi. Olay yerine intikal eden çok sayıda sağlık ekibi, yaralıların ilk müdahalelerini yaptıktan sonra onları ambulanslarla çevredeki hastanelere sevk etti. Yaralıların durumlarının ciddiyetine dair herhangi bir açıklama yapılmadı, ancak sağlık ekiplerinin hızlı müdahalesi sayesinde yaşamlarını riske atan birçok kişi kurtarıldı.
Bu kaza, minibüsün arkasında bulunan dikkat çekici ‘Kısmetse Dönerim’ yazısı ile göz önüne geldi. Bu yazı, kazanın yaşandığı anın ironik bir yansıması gibi görünürken, yaşanan bu üzücü olay üzerine detaylı bir inceleme başlatıldığı bilgisi verildi. Sürücü B.T.’nin kaza anındaki durumu ve kaza ile ilgili olası ihlaller hakkında soruşturma başlatılması, yetkililerin kazanın nedenini araştırma çabasının bir parçası olarak değerlendirildi.
Böylesi kazalar, Türkiye’nin farklı yerlerinde sıkça karşılaşılan bir durum olduğundan, dikkatli olunması gerektiği bir kez daha vurgulandı. Özellikle kırsal bölgelerde çalışan tarım işçilerini taşıyan minibüslerin, güvenlik standartlarına uygunluğu ve sürücü eğitimine dikkat edilmesi gerektiği belirtildi. Bismil’de yaşanan bu kaza, söz konusu alanlarda daha ciddi önlemler alınması gerektiğini gündeme getirdi.
Halkın dikkatini çeken bu olay, sadece yerel değil, aynı zamanda ülke çapında trafik güvenliği konusunda tekrar bir farkındalık yaratma ihtiyacını da ön plana çıkarttı. Sürücülerin, özellikle yoğun iş zamanlarında yorgunluk ve dikkatsizlik gibi nedenlerle kaza risklerinin arttığı gerçeği, toplumun genelinde bu tür kazaların önlenebilmesi adına yapılması gerekenleri sorgulattı. Bu kazanın ardından, yetkililerin daha fazla eğitim vermesi ve denetimlerini artırması gerektiği ulusal bir talep haline geldi.
Sonuç olarak, bu tür üzücü kazaların önüne geçmek için hem bireysel hem de kurumsal sorumlulukların artırılması gerekliliği ortaya çıktı. Gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, tarım işçileri ve benzeri gruplar için tehlikenin her an artabileceği unutulmamalıdır. Bizde, bu tür kazaların yaşanmaması için toplumsal bilincin artırılması ve her bireyin kendi güvenliğine özen göstermesi adına duyarlı olması önemlidir.