Aydın Battal, seçim sonrasında yazdığı şiirle gündeme gelmiş ve bir diziye oynamaya başlamıştı. Ancak bir gün telefonla arandığını söyleyen kişilerin dolandırıcılık oyununa düştü. Kırşehir Valiliği’nden olduklarını söyleyerek Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık hayvan istediklerini belirttiler. Battal, elinde bulunan 10 koyunu satıp kooperatif parasını ödemeyi planladığını söyleyerek 4 koyunu verdikten sonra fark etti ki dolandırıldığını. Ardından kuzuları da isteyen dolandırıcılar’a Tarım Bakanlığı’nda iş vaat edince 6 kuzuyu da verdikten sonra vali adını duyunca birini de hediye etti.
Dolandırıcılık olayından sonra Aydın Battal, avukatı aracılığıyla dolandırıcılar hakkında şikayetçi oldu. Eşi ile aralarının bozulduğunu belirtti ve yaşadığı dolandırıcılığa şiir yazarak cevap verdi. Şiirinde dolandırıcılara sitem eden Battal, başına gelenlerle ilgili duygularını ve tepkisini dile getirdi. Ardından dolandırıcıların oyununa geldiği için pişmanlık duyduğunu ve kendini kandırılmış hissettiğini ifade etti.
Battal’ın yazdığı şiirde de ifade ettiği gibi, dolandırıcılar tarafından gerçekleştirilen oyunun, tam anlamıyla bir tiyatro olduğunu düşünüyor. Kendisini kandırarak hayvanlarını kaybeden Battal, yaşadığı olayı öfkeyle kınayarak dolandırıcılara karşı tepkisini dile getirdi. Olayın ardından duygusal ve hayal kırıklığı yaşayan Battal, yazdığı şiirin içinde bu duyguları okuyucularıyla paylaştı.
Bu olayla birlikte Aydın Battal’ın hayatı dolandırıcılık meselesiyle sarsıldı. Tecrübesizlik ve safça davranışlarının sonucunda dolandırılan Battal, yaşadığı hüsranı şiirle açıkça dile getirerek dolandırıcılara karşı sesini yükseltti. Sonuç olarak, Battal’ın hikayesi hem güldürücü hem de düşündürücü bir ders niteliği taşıyor: Diğerlerinin sözlerine ve vaatlerine çok fazla güvenmek, bazen büyük zararlara yol açabilir.