İzmir Depremlerle Sarsılıyor: Yapı Güvenliği Tehdit Altında
Görüntülenme Sayısı : 1528

İzmir Depremlerle Sarsılıyor: Yapı Güvenliği Tehdit Altında

18 Ekim 2024 11:26
İzmir Depremlerle Sarsılıyor: Yapı Güvenliği Tehdit Altında
0

BEĞENDİM

Geçen yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından, 2024 yılı Ekim ayında Malatya’da meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki deprem İzmirlileri tedirgin etti. Depremin, yerin 10 kilometre derinliğinde oluşması ve Malatya ile Sivas’ta hissedilmesi, İstanbul ve çevresindeki illerin yanı sıra İzmir gibi büyük şehirlerde de endişeye yol açtı. İzmir, daha önce de benzer acı durumlarla yüzleşmiş ve yüzlerce can kaybı vermişti. Bu nedenle, deprem sonrası İzmirliler arasında kaygı artmış durumda.

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Bengi Atak, deprem sonrası yapılan değerlendirmelerde İzmir’in yapı stoğunun güvenliğinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Atak, “16 Ekim 2024’te Malatya’da ve 17 Ekim 2024’te Sivas’ta yaşanan depremler, ülkemizin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi. Can kaybı yaşanmadan atlatılan depremler, bazı yapılar üzerinde hasara yol açmış ve bu durum, deprem riski barındıran bölgelerde yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dilekleriyle birlikte, yapıların güvenliği ile ilgili yeniliklerin gerekliliğini hatırlatmıştır.

Atak, İzmir’deki yapılaşmanın plansız ve kontrolsüz bir geçmişe sahip olduğunun altını çizerek, kentin büyük bir bölümünün riskli yapılarla dolu olduğunu belirtti. 30 Ekim 2020’deki Samos Depremi sonrasında Bayraklı’da yürütülen çalışmaların bu riskleri net biçimde ortaya koyduğunu ifade etti. Bayraklı ve Bornova’da gerçekleştirilen yapı stoğu envanteri çalışmalarının İzmir genelinde tamamlanması gerektiğini dile getiren Atak, riskli yapıların hızlı bir şekilde güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Kentsel dönüşüm uygulamalarının, bilimsel ve toplumcu bir yaklaşımla bütün kenti kapsayacak şekilde ele alınması gerektiği vurgusunu yaptı.

Bengi Atak, ayrıca güçlendirme çalışmalarının da önemine dikkat çekti. Bazı binalar için özel güçlendirme projelerinin ekonomik ve hızlı çözümler sunabileceğini aktaran Atak, “Olası afetlere karşı, bilimin ve tekniğin ışığında mevcut yapılarımızın güvenliğini sağlayıp kentimizi dirençli hale getirebilirsek, her depremde endişelenmek zorunda kalmayız” dedi. Atak’ın ifadeleri, İzmir’in deprem riskine karşı daha hazırlıklı olmasının bir zorunluluk olduğunu vurgularken, aktif ve bilimsel bir yaklaşım sergilenmesinin önemini de ortaya koymaktadır.

İzmir, geçmişte yaşadığı depremlerin ağır sonuçlarıyla tanınan bir şehir olarak, yapısal güvenliğini artırmak zorundadır. Yerel yönetimlerin, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırarak ve yapı güvenliği üzerinde daha fazla odaklanarak, şehrin mevcut risklerini minimize etmesi gerekmektedir. Uzmanların önerilerinin dikkate alınması, İzmirlilerin deprem sonrası yeniden yaşadıkları kaygıların azaltılmasına yardımcı olacaktır. Bu tür önlemler, şehirlerin geleceği için hayati bir önem taşımaktadır. Özetle, İzmir’in daha dirençli ve güvenli bir yapıya kavuşması, hem bilimsel hem de toplumsal bir sorumluluktur.

En az 10 karakter gerekli