21 Ağustos tarihinde Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran’ın trajik olayını aydınlatmak için yürütülen soruşturma süreci, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cansız bedeninin bulunmasıyla önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bu cinayetle ilgili olarak tutuklanan dört sanığın sorgusu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütüldü ve nihayetinde soruşturma tamamlandı. Narin Güran’ın ailesi ve toplum, olayın faillerinin yargılanmasını beklerken, mevcut deliller ışığında hazırlanan iddianame, cinayetin arka planını aydınlatmak adına kritik bir adım olarak nitelendirildi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen iddianamede, tutuklu sanıklar arasında yer alan Narin’in annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve komşusu Nevzat Bahtiyar, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak. Mahkeme, tutuklu sanıkların durumunu değerlendiren bir tensip zaptı hazırladı. Bu zaptın içeriğinde, sanıkların üzerine atılı suç nedeniyle kuvvetli suç şüphesinin var olduğu ve tutuklu kalmalarının gerekçeleri sıralandı. Ayrıca, sanıkların suçun niteliği göz önüne alındığında, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı belirtildi. Tüm bu nedenlerle sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Yargılama sürecinin ilk duruşması 7 Kasım’da gerçekleşecek. Duruşmaya, cinayet mağduru Narin Güran’ın babası Arif Güran “müşteki” olarak katılacak. Ayrıca, tutuklu şüphelilerin de aralarında bulunduğu toplam 21 kişinin “tanık” sıfatıyla duruşmaya zorla getirilmesine yönelik bir karar alındı. Bu durum, duruşmanın ciddiyetini ve toplumdaki etkisini artırırken, Narin’in ailesinin yaşadığı acıyı da gözler önüne seriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu, “müşteki kurum” sıfatıyla duruşmaya davet edildi. Duruşma saatinin 09.00 olarak belirlendiği de belirtildi.
Yaşanan olayın aydınlatılması adına önemli bir başka gelişme ise yeni görüntülerin ortaya çıkmasıydı. Güvenlik kameralarına yansıyan bu görüntüler, itirafçı konumundaki Nevzat Bahtiyar’ın otomobiliyle Narin’in cansız bedenini dere yatağına taşıdığı anları kaydediyor. Bu görüntüler, cinayet soruşturmasının seyrini etkileyebilecek nitelikte somut delillerin elde edilmesine yardımcı oldu. Hükümet yetkilileri ve yerel sivil toplum kuruluşları, bu tür olayların önlenmesi ve adaletin sağlanması konusunda kararlılık gösterirken, Narin Güran’ın cinayeti, toplumda bir infiale yol açmış durumda.
Sonuç olarak, bu dava yalnızca bir cinayetin aydınlatılmasından öte, toplumda işlenmiş olan bir suçun arka planındaki vahim gerçekleri de gün yüzüne çıkarma potansiyelini barındırıyor. Narin Güran’ın hayatının sona ermesi, ailevi ilişkilerin, komşuluk bağlarının ve toplumun genel yapısının sorgulanmasına neden olurken, adaletin yerini bulup bulmayacağı ise herkesin merakla beklediği bir soru olarak gündemde kalıyor.