İzmir’in Aliağa Liman Başkanlığı’nda “rüşvet” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarıyla ilgili tespitler üzerine, İzmir merkezli olmak üzere 4 ilde gerçekleştirilen bir operasyonda 33 şüpheli gözaltına alındı. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde gerçekleştirilen soruşturma, Aliağa Mali Suçlar Büro Amirliği tarafından yürütüldü. Operasyonun arka planında, Aliağa Liman Başkanlığı’nda görevli memurlar ile gemi acentesi şirketlerinin çalışanları arasında baş gösteren rüşvet ilişkileri bulunmaktaydı.
Soruşturma kapsamında, limana gelen gemilerin geliş-gidiş saatlerinde tutarsızlıklar, gemi personelinin mesleki yeterlilik belgelerinin eksikliği ve gemilerin getirdiği konteynır sayılarındaki uyuşmazlıklar gibi konularla ilgili olarak cezai işlem yapılmak yerine, bu tür ihlallere göz yumulduğu tespit edildi. Bu durum, belirli bir suç zincirinin varlığını gösteriyor. Göz yumulma karşılığında ise şüphelilerin hesaplar üzerinden ve elden nakit almaları, rüşvetin boyutunu ortaya koymaktadır. Söz konusu suçlar, MASAK verileri, fiziki ve teknik takipler, ve kamera görüntüleri gibi güçlü delillerle desteklenmiştir.
Operasyona ilişkin daha detaylı bilgiler, toplamda 61 hedef şahıs arasından 6’sının kamu görevlisi olduğu 32 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesiydi. 22 Ekim 2023’te, sabah saat 07.00’de İzmir merkezli 4 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyon sonucunda, tespit edilen adreslerde yapılan aramalarda dijital materyallere el konuldu. Gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda, operasyon sırasında 1 şüpheli daha yakalanarak toplam gözaltı sayısı 33’e ulaştı. Rüşvetin boyutunun kayda değer olduğu, tahminlere göre yaklaşık 3.5 milyon Türk Lirası civarında olduğu değerlendirilmektedir.
Gözaltına alınan 33 şüpheli, işlemlerinin ardından Aliağa Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Burada yapılan değerlendirmeler sonrasında, 33 şüpheliden 23’ü tutuklanırken, 9’u adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bir kişi ise mahkeme kararıyla tamamen serbest bırakıldı. Bu gelişmeler, Aliağa’da yaşanan rüşvet ve görev suistimalinin ciddi bir organize suç olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bu tür operasyonlar, kamu alanındaki rüşvet ve suistimal vakalarını önlemek adına oldukça önemli bir adım olarak değerlendirilmekte. Devletin ilgili birimleri, bu tür suçların üstesinden gelmek ve adaletin sağlanması için kararlılıkla çalışmalarını sürdürmekte. İzmir ve çevresindeki limanlarla ilgili yaşanan bu gelişmeler, aynı zamanda liman yönetiminde gözlemlenen eksikliklerin ve olası suiistimallerin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmasına da zemin hazırlamaktadır. Dava süreci ve alınacak yasal kararlar, bu konuda atılabilecek yeni adımları da belirleyecektir.