Bebekleri Öldüren Çeteye Soruşturma Derinleşiyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul’da, yenidoğan bebeklerin sağlık hizmetleriyle ilgili kurallara aykırı bir şekilde hastanelere sevk edilmesi ve bu süreçte yaşanan ihmaller sonucunda bebeklerin ölümlerine neden olduğu öne sürülen Yenidoğan Çetesi’nin yöneticisi ve üyeleri hakkında büyük bir davanın duruşması düzenlendi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davada toplamda 46 sanık yargılanıyor. Dava süreci, hem bebeklerin sağlığı hem de sağlık sistemindeki aksaklıklar açısından büyük bir öneme sahip.

Dün yapılan duruşmada mahkeme, sanıkların tutukluluk durumlarıyla ilgili bir ara karar açıkladı. Bu karar doğrultusunda, bazı sanıkların, tutukluluk süreleri gözetilerek adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verildi. Tahliye edilen sanıklar arasında, Birinci Hastanesi Hasta Hakları Sorumlusu Emine Avcı, ambulans şoförü Hüseyin Gündüz, Esenyurt Reyap Hastanesi Medikal Muhasebecisi Funda Özen ve 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanı Serdar Yüksel bulunmaktadır. Bu isimler, yenidoğan bebeklerin gereksiz yere hastanelere gönderilmesi ve bu süreçte yaşanan ihmallerin sorumluları arasında yer alıyorlar.

Bazı sanıkların tahliyesine ilişkin karar, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraza uğradı. Başsavcılık, tahliye edilen dört sanıkla ilgili karara karşı itirazda bulundu. Bu durum, davanın seyrini etkileme potansiyeli taşıyor ve özellikle delil durumu ve sanıkların suçlamalardaki rolleri açısından önemli bir gündem maddesi oluşturuyor. Sanıkların tutukluluk halleri, ayrıca bu tür bir suçlamayla yüzleşen isimlerin toplumda nasıl algılandığı açısından da dikkat çekiyor. Türkiye’deki sağlık sisteminin zafiyetleri, bebek ölümleri gibi trajik durumları doğurabilen bir konu olmaktan çıkmıyor.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararı, toplumda da büyük bir yankı uyandırdı. Nitekim, yenidoğan bebeklerin hastanelere sevk süreçlerinin ne kadar titiz ve dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiği, ayrıca sağlık profesyonellerinin etik ve yasal sorumluluklarını göz önünde bulundurması gerektiği konusu yeniden gündeme geldi. Dava sürecinin gidişatı, söz konusu ihlallerin sonlandırılması ve sağlık sisteminin güvenilirliğini artırma adına kritik bir öneme sahip.

Yenidoğan Çetesi davası, sadece bireysel bir hukuk meselesi değil, aynı zamanda sağlık sistemindeki daha geniş sorunları da ortaya koyan bir durum. Bu tür olaylar, sağlık profesyonellerinin, hastanelerin ve ilgili kuruluşların sorumluluğunu sorgulatıyor. İzleyen duruşmalarda, sanıkların yapmış olduğu eylemlerin, bebeklerin hayatına ne denli bir etki sağladığı ve gelecekte benzer durumların yaşanmaması için hangi tedbirlerin alınabileceği daha net bir şekilde ele alınacak.