Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Şubat ayı enflasyon verilerini kamuoyuna duyurdu. Açıklanan verilere göre, yıllık enflasyon oranı yüzde 39,05 ve aylık artış oranı ise yüzde 2,27 olarak kaydedildi. Bu verilerin açıklanmasının ardından muhalefet cephesinden eleştiriler geldi. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarında TÜİK’in belirttiği rakamların gerçekteki enflasyon oranlarını yansıtmadığını savundu.
2025 Şubat ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 39,05 oranında artış gösterirken, 2024 yılı aynı döneminde yıllık TÜFE oranı ise yüzde 42,12 seviyelerindeydi. Aylık artış oranı ise 2024 Şubat ayında yüzde 5,03 olarak tespit edilmişti. TÜİK’in verilerine göre, 2025 Şubat ayında TÜFE, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,05 oranında bir artışla birlikte, Aralık 2024’e kıyasla ise bu oran yüzde 7,42 olarak belirlendi. On iki aylık ortalamalar dikkate alındığında ise TÜFE’nin artış oranı yüzde 53,83 olarak ölçüldü.
TÜİK tarafından açıklanan bu enflasyon verileri, özellikle muhalefet partileri arasında büyük bir tartışma yarattı. CHP’li Yücel, sosyal medya platformundaki açıklamalarında, mevcut enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığına dair net ifadeler kullandı. Yücel, Türkiye’deki enflasyonun, TÜİK tarafından belirtilen oranların çok üzerinde olduğunun altını çizerek, bu durumun dar gelirli kesimler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Yücel, açıklamalarında şöyle sözlerine devam etti: “TÜİK, Şubat ayı enflasyon rakamlarını aylık yüzde 2,27, yıllık enflasyonu ise yüzde 39,05 olarak açıkladı. Ancak gerçek enflasyon, bu açıklanan rakamların çok daha üzerinde. Ekonomi yönetimi ve TÜİK, enflasyonu yalnızca rakamlar olarak görüyor. Fakat yüksek enflasyon, dar ve orta gelirli aileler için yokluk, yoksulluk, umutsuzluk ve çaresizlik anlamına geliyor! Eğer enflasyon bu kadar düşükse, gıda fiyatları neden sürekli artış gösteriyor?”
Bu eleştiriler, Türkiye ekonomisinin gidişatını sorgulayan ve halkın geçim şartlarını etkileyecek şekilde yüksek gıda fiyatları ve temel ihtiyaç maddelerinin artışını gündeme getirdi. Yücel’in açıklamaları, TÜİK’in verilerini sorgulayan birçok politika yapıcının görüşlerini pekiştirdi. Bu durum, özellikle ekonomik zorluk çeken düşük ve orta gelirli vatandaşları etkileyen durumu derinleştirdi.
Sonuç olarak, 2025 yılı Şubat ayı enflasyon verileri resmi olarak açıklanmış olsa da, bu verilerin halkın gerçek ekonomik koşullarını ne kadar yansıttığı konusu ciddi şekilde tartışılmaya devam etmektedir. Ekonomik verilerin kamuoyuyla paylaşımındaki şeffaflık, toplumsal gerçekler karşısında daha derin bir anlayış ve çözüm için önemli bir unsur olarak görünmektedir.