Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tarafından yapılan araştırma, açlık ve yoksulluk sınırlarının Mart ayı sonuçlarını gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (açlık sınırı) 23 bin 615 lira, gıda ile birlikte tüm temel harcamaları için gereken toplam gelir (yoksulluk sınırı) 76 bin 922 lira olarak hesaplandı. Bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin ise 30 bin 617 lira olduğu belirtildi.
Buna ek olarak, “gıda için” yapılması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre %1,25 oranında gerçekleşti. 2025 yılının ilk üç ayı itibarıyla ise gıda harcamalarındaki artış oranı %12,00 olarak kaydedildi. On iki aylık değişim oranı %40,62 olurken, yıllık ortalama artış %54,87’e ulaştı.
Gıda ürünlerindeki fiyat değişimleri de araştırmanın önemli bulguları arasında. Süt, yoğurt ve peynir grubu ürünlerinde, süt fiyatlarında herhangi bir değişiklik gözlemlenmezken, peynir fiyatlarında belirli markalarda bir miktar artış tespit edildi. Yoğurt fiyatlarında ise dikkate değer bir değişiklik olmadığı görüldü.
Araştırma, et, tavuk, balık ve yumurta gibi ürünlerin bulunduğu grupta, dana kıyma ve kuşbaşı ile tavuk etinde yine bir miktar artış yaşandığını ortaya koyuyor. Özellikle kuzu etinin kilogram fiyatında, geçen aya göre %4 oranında bir artış gerçekleşti. Ancak, balık fiyatlarının bu ay bir miktar düştüğü belirtildi. Popüler bir deniz ürünü olan hamsinin kilogram fiyatı, geçen ay 270-300 lira arasında iken, bu ay 230-250 lira aralığında tespit edildi.
Yumurtanın fiyatı da bir artış gösterdi. Geçen yıl Mart ayında tanesi 5,68 lira olan yumurtanın ortalama fiyatı, bu ay 7,54 lira olarak hesaplandı. Kuru baklagiller grubu (kuru fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek) ürünlerinde ise önemli bir değişiklik tespit edilmedi.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması, Türkiye’de gıda enflasyonu ve yaşam maliyetleri hakkında önemli veriler sunuyor. Bu veriler, özellikle dar gelirli ailelerin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukları ortaya koymakta. Açlık ve yoksulluk sınırlarının bu kadar yüksek seviyelerde olması, vatandaşların geçim sıkıntısı yaşadığının açık bir göstergesi. İlerleyen dönemde bu oranların ne yönde değişeceği ve nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu.
Sonuç olarak, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu, özellikle temel gıda maddeleri üzerindeki fiyat artışlarıyla birlikte, her kesim için ciddi bir tartışma ve çözüm gerektiren bir mesele haline gelmiş durumda. Hanelerin yetersiz gelirleri, bu yüksek fiyatlarla birleştiğinde, daha fazla aile için geçim sıkıntısına sebep olmaktadır. Hem kamu hem de özel sektörde bu durumun nasıl ele alınacağı, önümüzdeki günlerde dikkatle izlenmesi gereken bir konu olacak.