Bu yılki festival, “Göründüğü Gibi Değil” temasıyla, küresel iklim krizi, insan hakları ve kadına yönelik şiddet gibi önemli evrensel meseleleri ele alan yapımları izleyicilere sunacak. Festival kapsamında yapılacak sekiz farklı kategorideki yarışmalarda toplamda 35 film dünya prömiyerini yaparken, 58 film de Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek. Her biri kendi içinde farklı bakış açıları ve konular sunan bu filmler, Dünya Panoraması ve yarışma bölümleri dahil olmak üzere, toplamda 30 ülkeden 85 filmi bir araya getirecek.
Festival, Türk Tuborg A.Ş. ana sponsorluğunda düzenlenerek, kadınların hikâyelerini sinema aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaştırmayı ve sinema sektöründe eşit temsiliyet mücadelesine katkıda bulunmayı hedefliyor. 2018 yılında kurulan festivalin bu yılki direktörlüğünü kurucu direktör Gülten Taranç üstlenirken, Onursal Başkanlık görevini Avukat Sema Pekdaş sürdürüyor. Bu güçlü ekip sayesinde, festivalin kadına yönelik hikayeleri vurgulayan yapımları ön planda olacak.
Festival filmleri, İzmirlilerin katılımıyla Institut français İzmir, İzmir Sanat ve Casa Italia gibi önemli mekanlarda gösterilecek. Bu mekanlar, filmlerin yalnızca gösterim alanı değil, aynı zamanda kültürel etkileşim ve düşünce alışverişinin gerçekleşeceği alanlar olarak tasarlandı. İzmir, bu kültürel etkinlikle birlikte, hem yerel hem de uluslararası izleyiciler için önemli bir buluşma noktası haline gelmiş durumda. Festivalin detaylarına ulaşmak ve programını incelemek için resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden bilgi edinilebilir.
Görsel sanatlar ve film gibi yaratıcı alanlarda, bireylerin ve toplulukların karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla düzenlenen festival, aynı zamanda izleyicilerin farklı bakış açıları kazanmasına katkı sağlıyor. Katılımcılar, sadece filmleri izleyerek değil, aynı zamanda bu filmler üzerinden tartışmalara da katılarak etkileşimde bulunma fırsatı bulacak. Böylelikle, sadece eğlenceli bir deneyim yaşamakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal meseleler hakkında daha fazla bilgi edinme ve farkındalık kazanma imkânı bulacaklar.
Festival, izleyicilere sanatı bir araç olarak kullanıp karşılaştıkları toplumsal sorunlara karşı daha duyarlı hale gelmelerini sağlıyor. “Göründüğü Gibi Değil” teması altında toplanan film ve etkinlikler, hem göze hem de ruha hitap eden bir deneyim sunarak, izleyicileri düşünmeye ve tartışmaya yönlendiriyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinliklerin öne çıkan özelliği, hem kadınların taleplerinin dile getirilmesi hem de sinema sanatının bu konularda nasıl bir platform oluşturduğuna dair derinlikli bir inceleme yapılması olacak.
Sonuç olarak, bu yılki festival, izleyicileri yalnızca film izlemekle kalmayacak, aynı zamanda günümüzün en önemli meselelerine dair önemli bir farkındalık yaratacak. İlgilenen herkesin katılımını bekleyen festival, sinema aracılığıyla toplumsal değişimin mümkün olduğunu bir kez daha kanıtlayacak.