Altay Spor Kulübü, geçmiş dönemlerde görev yapmış bir antrenörün, 473 bin TL tutarındaki alacağını tahsis edememesi sonucunda ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmış durumda. Antrenör, kulübün logosuna haciz göndermiştir. Bu durum, kulübün 111 yıllık tarihine ve itibarına büyük bir darbe indirmiştir. Altay, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 2. Lig’de 17. sırada yer alarak, sezonu 25 puanla tamamlayıp TFF 3. Lig’e düşmüştür.
İzmir temsilcisi Altay, zorlu günler geçirmekte. Gazeteci Ege Engin’in verdiği habere göre, kulübün arması, haczedilme durumu ile karşı karşıya kalabilir. Geçmişte çalışmış olan antrenör, kulübün maddi yetersizlikleri nedeniyle alacaklarını tahsil edememiş ve bu nedenle logoyu haciz ettirmek zorunda kalmıştır. Eğer 25 Haziran 2023 tarihine kadar bir anlaşma sağlanamazsa, yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında logoya olan alacak miktarı belirlenecek ve bu rakam üzerinden satışa çıkarılacaktır.
Kulübün mevcut mali durumu da oldukça sıkıntılı bir tablodadır. 14 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla, Altay Spor Kulübü’nün toplam borcunun 854 milyon lira olduğu açıklanmıştır. Bu durum, kulübün geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Taraftarlar ve spor camiası, kulübün ekonomik olarak nasıl bir yol izleyeceğini merakla beklemektedirler. Altay Spor Kulübü’nün, uzun yıllar süren geçmişi ve büyük bir taraftar kitlesi olduğu için bu olaylar, sadece kulüp için değil, İzmir şehri ve Türk futbolu için de kaygı vericidir.
Altay’ın yakın dönemde yaşadığı bu sorunlar, yalnızca yönetimin kararları ile değil, ayrıca kulübün tüm paydaşları ve taraftarları ile birlikte masaya yatırılması gereken bir mesele olarak öne çıkmaktadır. Kulüp yönetiminin, bu zor dönemden nasıl çıkacağı ve finansal sorunları çözmek adına alacakları önlemler büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle, düzelme sağlamanın yanı sıra, geleceğe yönelik sağlıklı ve sürdürülebilir bir plan yapılması gerektiği de aşikârdır.
Sonuç olarak, Altay Spor Kulübü, tarihine ve camiasına sahip çıkmak adına nasıl bir mücadele sergileyeceğini belirlemek zorundadır. Vergi, borçlar ve mali yükümlülükler gibi zorlu konuların yanı sıra, kulübün adını ve tarihini korumak için el birliği ile bir çözüm bulması gerektiği her geçen gün daha da netleşmektedir. Kulüp, yalnızca sportif başarı için değil, aynı zamanda ekonomik istikrar ve sürdürülebilirlik için de çaba göstermelidir.