Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özetini yayımlayarak mevcut ekonomik durumu ve geleceğe yönelik tahminlerini açıkladı.
Özette, küresel ticaret politikalarındaki belirsizliklerin yüksek seviyelerde korunduğu vurgulanmaktadır. Buna rağmen, 2025 yılı için küresel büyüme tahminlerinde sınırlı bir iyileşme kaydedildiği ifade edilmiştir. Korumacı politikaların artışı, önceden tahmin edilen talebin geçici etkilerinin sona ermesi ve belirsizliklerin daha geniş bir zaman dilimine yayılma olasılığı gibi etkenler, küresel büyüme görünümünde aşağı yönlü riskleri artıran unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin ise 2025’te %1,9, 2026’da %2,3 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Küresel talep görünümündeki zayıflık ve arz yönlü gelişmelerin, ham petrol fiyatlarını baskılamaya devam ettiği belirtilmiştir.
Enflasyon üzerindeki risklerin dünya genelinde geçerliliğini sürdürdüğü, merkez bankalarının bu riskleri göz önünde bulundurarak faiz indirimlerini sürdürme kararı aldığı zannedilmektedir. Son dönemde, gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarında portföy çıkışları gözlemlenirken, küresel belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler, portföy hareketleri üzerinde riskleri artırmaktadır.
Parasal ve Finansal Koşullar açısından, Türk lirası (TL) mevduat faizleri 12 Eylül haftasına göre 82 baz puan azalarak, 17 Ekim itibarıyla %48,5 seviyesine gerilemiştir. Ticari kredi faizleri %47,9, ihtiyaç kredisi faizleri %62,7, konut kredisi faizleri %37,9, taşıt kredisi faizleri ise %36,3 seviyesine düşmüştür. Bireysel kredilerde son 4 haftalık büyüme oranı ise %3,1 ile azalmıştır. TL ticari kredilerde ise bu büyüme oranı %2,6 seviyesine yükselmiştir.
TCMB’nin brüt uluslararası rezervleri, 12 Eylül’den bu yana 20,6 milyar ABD doları artarak 17 Ekim itibarıyla 198,4 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 10 Eylül’den bu yana yatay bir seyir izleyerek 22 Ekim itibarıyla 267 baz puan seviyesine gelmiştir. Türk lirasının vadeli kur oynaklığı ise %10,5 ve %19,8 seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Talep ve Üretim konusundaki veriler, ağustos ayında perakende satış endeksinde aylık %0,9, çeyreklik bazda ise %1,8 oranında artış yaşandığını göstermektedir. Tüketim harcamalarının bir parçası olan ticaret satış hacim endeksi, aylık %1,4 ve çeyreklik %3,6 oranında gerilemiştir. Sanayi üretim endeksi ise mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık %7,1 oranında artış göstermiştir. İmalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, siparişlerdeki zayıf seyrin üçüncü çeyreğe yayıldığını ortaya koymaktadır.
Ağustos ayında işgücüne katılım oranının çeyreklik bazda %0,1 artarak %32,8 milyon kişi seviyesine ulaştığı, işsizlik oranının ise %8,3 seviyesine gerilediği gözlemlenmiştir. Bu dönemde cari işlemler dengesinin aylık 5,5 milyar ABD doları fazla verdiği, 12 aylık birikimli cari açığın da %0,6 azalmak suretiyle 18,3 milyar ABD doları seviyesine gerilediği belirtilmiştir.
Enflasyon Gelişmeleri açısından, eylül ayında tüketici fiyatları %3,23 artarken, yıllık enflasyon
1
Türkiye’de Şirketler Konkordato Çözümüne Yöneldi: İflas Tehlikesiyle Karşı Karşıya Kalan Şirketler İçin Nefes Alma Molası!
2738 kez okundu
2
Bakan Şimşek: Programımız işliyor, finansal göstergeler iyileşiyor!
2733 kez okundu
3
Bir Tebessüm Olun Topluluk Öncüsü Başkanı Zübeyde Aksoy, Halkın Sesi Can Radyo’da Şiraze Programına Konuk Oldu
2722 kez okundu
4
Basın Meclisi’nde gündem belediyelerin tasarruf tedbirleri!
2705 kez okundu
5
İzmir ZF Lemförder Fabrikası İşçilerinden Eylem!
2704 kez okundu