İzmir’de Su Kesintileri Ay Sonuna Kadar Sürecek!

0

BEĞENDİM

0

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), kentte yaşanan kuraklık ve azalan su kaynakları nedeniyle önemli bir karar aldı. Su kesintilerinin 15 Kasım’da sona ereceği duyurulmuşken, bu süre ay sonuna kadar uzatıldı. Özellikle son günlerde su kaynaklarının kritik seviyelere inmesi, yerel yönetimin aldığı bu tedbirleri zorunlu kılmış gibi görünüyor.

Yeni program çerçevesinde, su kesintileri artık düzenli bir şekilde uygulanacak. Belirlenen takvime göre, kesintiler iki günde bir gece saat 23.00 ile sabah 05.00 arasında gerçekleştirilecek. Bu süre zarfında, vatandaşların su ihtiyacını karşılamaları için planlama yapmaları oldukça önem arz ediyor.

Uygulanan kesintiler, İzmir’in 13 ilçesini kapsıyor. Bu ilçeler arasında Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Gaziemir, Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova, Konak, Narlıdere, Güzelbahçe ve Menderes yer alıyor. Bu durum, özellikle yaz sonrası mevsim geçişlerinde suya duyulan ihtiyacın artmasıyla daha da önemli hale geliyor.

Bunun yanında, İZSU, İzmir’deki barajlardaki doluluk oranlarını da halkla paylaştı. Verilen bilgilere göre, Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı yalnızca %1.40 iken, Ürkmez Barajı %3.70, Balçova Barajı ise %1.42 gibi kritik değerlerde bulunuyor. Güzelhisar Barajı’nın durumu ise %44.64 oranıyla daha olumlu bir seyir izlerken, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı sadece %0.05 doluluk seviyesine inmiş durumda. Bu oranlar, İzmir’in su kaynaklarının ne denli tehlike altında olduğunu gözler önüne seriyor.

Şehri etkileyen bu su kesintileri, hem halk sağlığını hem de günlük yaşamı derinden etkileyebilir. Vatandaşların su tüketimini nasıl yönetecekleri, bu tür kesintilerin ardından en önemli husus haline geliyor. Güvenilir su kaynakları, şehirlerin sürdürülebilirliğinde kritik bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla, İZSU’nun bu kararları, yalnızca mevcut durumu göz önünde bulundurarak alınmamış, aynı zamanda gelecekte yaşanabilecek su krizinin önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş bir stratejinin parçası olarak değerlendirilebilir.

İzmir halkının, yaklaşan kış ayları ve potansiyel su krizine karşı bilinçlenmesi ve alternatif su yönetimi yöntemleri geliştirmesi gerektiği gün gibi ortada. Su tasarrufunu sağlamak, gelecekte benzer krizlerin önüne geçmek için hayati öneme sahiptir. İZSU’nun bu dönemde almış olduğu kararlar, hem mevcut su krizini yönetme hem de uzun vadeli stratejiler geliştirme sürecinin bir parçası olarak topluma yansıtılmalı ve bu hususta vatandaşların da duyarlılığı artırılmalıdır.