İzmir’de İlaçlama Sonrası Bebek Hayatını Kaybetti

0

BEĞENDİM

0

İzmir’in Konak ilçesinde 11 Kasım 2024 tarihinde meydana gelen bir olayda, dairede yapılan ilaçlama sonrası 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı’nın hayatını kaybetmesi üzerine Adli Tıp Kurumu 5’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından bir mütalaa raporu hazırlandı. Raporda, İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın İzmir Morg İhtisas Dairesi’nin otopsi raporunda, otopsi kanında ve ilk kanda fosfin gazının bulunmadığı belirtilmesine rağmen, bu gazın çok uçucu olması nedeniyle tespitinin zor olduğu vurgulandı. Ayrıca, apartman sakinlerinde görülen benzer semptomların dikkate alındığında, kimyasal gaz zehirlenmesinin (fosfin gazı) kabul edilmesi gerektiği ifade edildi.

Olay, apartmanın en üst katında ikamet eden Kınalı ailesinin dairesinde gerçekleşti. Dairede ilaçlama yapıldığı sırada, tüm apartman sakinleri bu işlemden olumsuz etkilendi. İhbar üzerine, Adana Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile itfaiye ve sağlık ekipleri adrese sevk edildi. 3. katta oturan Altay Toprak Kınalı, annesi Raziye Kınalı ve babası Recep Kınalı ile birlikte üniversite öğrencisi Gizem Umay ve Yurdaer Çelikörs hastaneye kaldırıldı. Altay bebek, hastanede 5 kez kalbi durarak yeniden hayata döndürüldükten sonra, 3 gün süren tedaviye rağmen hayatını kaybetti. Diğer apartman sakinleri ise tedavi sonrası taburcu edildi ve Altay bebek, otopsinin ardından Pınarbaşı Mezarlığı’nda defnedildi.

Olayla ilgili yapılan soruşturmalar sonucunda, temizlik ve ilaçlama şirketinin sahibi ziraat mühendisi Bülent Öz ile ilaçlamaya yardımcı olan Eyüp Gödelezli tutuklanmış, Ethem G. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sırasında, AFAD ekipleri binanın ilaçlanmasında kullanılan maddelerin insan sağlığına zararlı tarım ilaçları niteliğinde olduğunu belirlemiştir. 14 Kasım 2024’te yapılan ölçümlerde, kapı deliğinden yapılan ölçümlerde yüksek düzeyde karbonmonoksit, hidrojen sülfür ve hidrojen siyanür tespit edilmiştir. Raporda karbondioksit için üst değer 500 ppm, hidrojen sülfür için 200 ppm ve hidrojen siyanür için 50 ppm olarak belirtilmiştir.

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü raporuna göre, olayda yüksek kapasiteli tarımsal ilaçların kullanıldığı ortaya çıkmıştır. İlgili ilaçların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış olması, kapalı ortamlarda gaz halindeki kimyasal maddelerle haşere ve böceklerin kontrol altına alınması için uygun olduğuna değinilmektedir. Ancak ilaçlamayı yapan firmanın bu ilaçları kullanabilmesi için gerekli yetkilere sahip olmadığı tespit edilmiştir.

Altay Kınalı’nın ölümü ile ilgili Adli Tıp Kurumu 5. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından yapılan mütalaada, kullanılan ilacın kemirgenleri öldürmek üzere tasarlanmış güçlü bir zehir olduğu, su ile temas durumunda fosfin gazının oluşacağı, bu gazla solunum yoluyla maruz kalmanın, tehlikeli sonuçlar doğurabileceği ifade edilmiştir. Altay bebeğin, ilaçlama sonrası solunum sıkıntısı, uyku zorluğu ve bir kez de kusma gibi belirtiler yaşadığı ve hastaneye kaldırıldıktan birkaç gün sonra yaşamını yitirdiği bildirilmiştir. Ayrıca, Altay’ın anne ve babasının da farklı düzeylerde sağlık sorunları yaşadığı raporda belirtilmiştir.

Sonuç olarak, Apartmanda yapılan ilaçlama işlemi sırasında tüm sakinlerde benzer semptomların gözlemlendiği ve bu durumun kimyasal gaz zehirlenmesine işaret ettiği vurgulanmıştır. Özetle, İzmir Konak’taki bu trajik olay, hem hukuki hem de sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurmuş; ilgili mercilere önemli sorumluluklar yüklemiştir.