İzmir’de Kuraklık Alarmı: Barajlar Tehlikede!
Görüntülenme Sayısı : 7

İzmir’de Kuraklık Alarmı: Barajlar Tehlikede!

26 Kasım 2025 14:06
İzmir’de Kuraklık Alarmı: Barajlar Tehlikede!
0

BEĞENDİM

İzmir, son yılların en şiddetli kuraklığıyla karşı karşıya kalırken, bu durum kentin su tedarikinde hayati bir rol oynayan Tahtalı Barajı‘ndaki su seviyesinin rekor düzeyde düşmesine yol açtı. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından sağlanan güncel verilere göre, Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı, sadece yüzde 1.12 seviyesine geriledi.

Geçmiş yıla oranla meydana gelen bu çarpıcı düşüş, İzmir’deki kuraklığın boyutunu gözler önüne seriyor. 26 Kasım 2024 tarihinde Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 11.74 iken, bu oran sadece bir yıl içerisinde yaklaşık on kat azalarak, yüzde 1.12 seviyesine düştü. Bu korkutucu rakamlar, İzmir’deki su krizinin ne denli derinleştiğine işaret etmektedir.

Tahtalı Barajı’nın yanı sıra, kentte bulunan diğer barajların durumu da oldukça endişe verici bir tablo sunuyor. Gördes Barajı’nda, 9 Ağustos tarihi itibarıyla, ve Balçova Barajı’nda ise 22 Ekim tarihinde suların tamamen bittiği ve doluluk oranlarının sıfırlandığı bildirildi. Diğer barajlarda da benzer bir durum söz konusu; Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı su seviyesi sadece yüzde 0.05, Ürkmez Barajı su seviyesi yüzde 3.33 ve Güzelhisar Barajı su seviyesi ise yüzde 43.60 olarak kaydedilmiştir. Bu rakamlar, toplam su kaynaklarının giderek azaldığını göstermektedir.

Artan su krizinin etkilerini hafifletmek amacıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi de çeşitli tedbirler almış durumda. Bu bağlamda, 6 Ağustos tarihinden bu yana su tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde, gece saatlerinde 23.00 ile 05.00 arasında planlı su kesintileri uygulanmaya devam edilmektedir. Bu uygulama ile, su tüketiminin kontrol altına alınması ve mevcut kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılması hedeflenmektedir.

Kentte yaşayanların endişelerini artıran bu durum, suyun kıymetinin daha iyi anlaşılmasına ve koruma önlemlerinin hızlandırılmasına da ön ayak olabilir. İzmir’in su kaynaklarının azalması, sadece bireysel su tüketimini değil, aynı zamanda tarım ve sanayi gibi diğer sektörleri de doğrudan etkileyecektir. Kuraklığın ve su krizinin, gelecekte İzmir halkı için daha büyük sorunlar doğurabileceği bu şartlar altında, yerel yönetimlerin alacağı tedbirlerin ivedilikle uygulanması gerekiyor.

Sonuç olarak, İzmir’deki su krizi ve bu krizin yarattığı sonuçlar, hem bireysel hem de toplumsal olarak su tasarrufu bilincinin artmasına neden olmalıdır. Kenti besleyen kaynakların yönetimi ve korunması, hem mevcut nesil hem de gelecek nesiller için hayati bir önem taşımaktadır.

En az 10 karakter gerekli