Mecliste Taciz Skandalı: Araştırma Komisyonu İstendi

0

BEĞENDİM

0

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) lokantasında stajyer olarak çalışan kız çocuklarının, çalışanlar tarafından tacize uğradığı iddiaları, ülke gündeminde büyük bir yankı uyandırdı. Bu durum, TBMM’nin kendi içindeki kurumsal sorunları da gözler önüne serdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili ve Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, yaşanan taciz skandalının araştırılması amacıyla TBMM’de yeni bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için önerge sunarak bu konunun ciddiyetine dikkat çekti.

Koçyiğit, önergesinde “Kadınları ve çocukları cinsel şiddet, istismar ve ayrımcılıktan koruyamayan, şiddetin üstünün örtülebildiği algısının yaygınlaştığı bir Meclis; topluma eşitlik, adalet ve hukuk üretme iddiasını sürdüremez” ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle, TBMM’nin kadın ve çocukların güvenliğini sağlamakta yetersiz kaldığını ve bu konularla yüzleşmekte zorlandığını vurguladı. Ayrıca, Meclis’e düşen sorumlulukların önemine de dikkat çekti.

Koçyiğit, “TBMM, kendi çatısı altında yaşanan bu ihlallerle yüzleşmek ve ataerkil sessizliği kurumsal düzeyde kırmakla yükümlüdür” diyerek, Meclis’in bu tür olumsuz durumların üstesinden gelmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, TBMM bünyesinde kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet, istismar ve ayrımcılığın önlenmesine yönelik acil ve etkili çözümlerin geliştirilmesi gerektiğini savundu.

Bu önerge, TBMM’nin içerisinde yaşanan olayların araştırılması ve benzer durumların önüne geçilmesi için daha somut ve kalıcı adımlar atmasını hedefliyor. Koçyiğit, bu amaca ulaşmak için Anayasa’nın 98. maddesi ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca araştırma komisyonunun kurulmasını talep etti. Bu şekilde, kurum içinde yaşanan ihlallerin daha şeffaf bir şekilde araştırılması ve kurumsal eksikliklerin belirlenmesi amacıyla bağımsız mekanizmaların oluşturulmasının gerekliliğini vurgulamış oldu.

Sonuç olarak, TBMM lokantasında stajyer kız çocuklarının maruz kaldığı taciz olayları, sadece bir kurum içinde değil, toplum genelinde de önemli bir sorunun varlığını ortaya koyuyor. Bu tür olayların önüne geçilmesi adına, politikacıların ve toplumun ortak bir çaba gösterebilmesi için etkili mekanizmaların oluşturulması büyük bir önem taşıyor. Kuşkusuz, kadınların ve çocukların güvenliğinin sağlanması, eşit bir toplumsal düzenin kurulabilmesi için hayati bir ihtiyaçtır.