21 Mart 2024 Perşembe
Yerel seçime 10 gün kala, belediye başkan adayları ilçelerindeki mahallelerde halk buluşmalarına devam ediyor. Dün, CHP Çiğli adayı Onur Emrah Yıldız, Sasalı mahallesindeydi. Bu buluşma soru cevap şeklindeydi. Sasalı, Çiğli’nin 26 mahallesinden biri, ancak gelir adaletsizliği burada o kadar fazla ki… Mahalleyi dolaştığınızda bunu hissedersiniz. Sasalı, hayvanat bahçesi, devasa özel okulların ve uçuk rakamlı villaların olduğu bir mahalle.
Bu devasa, uçuk fiyatlı özel okulların ve villaların hemen bitişindeki Sasalı köylülerin okulu, sağlık ocağı, parkı, kafesi, bankamatiği olmayan bu yoksul insanlar, dün Onur Emrah Yıldız’a sorunlarını anlatmaya gelmişler. İstekler o kadar masum ki arsadan bozma iki oturaklı parka aydınlatma, olmayan okulu kampanya başlatarak yaptırmak istiyorlar. Çamurlu ayakları ama temiz yürekleriyle halk buluşmasına gelmişler. Sanki herkesten umudunu kesmişler, onlara yol gösterecek birini arıyor gibiydiler.
Sosyal devletin yapması gerekenlerden o kadar umutlarını kesmişler ki, kendileri başlarının çaresine bakmak zorunluluğu hissetmişler. Sasalı’da yerli halk dışında göç almış, nerdeyse her ilinden insan yaşamakta, hepsinin ortak kaderi hiçbir sosyal donatının olmayışı. Seçimden seçime hatırlanıyor olmaları onları incitse de, belki bu defa bizi gören biri olur umuduyla, kendilerince sorunlarını anlatmaya varlıklarını hissettirmeye çalışıyorlar.
Dün Sasalı köyde oturanların hayalleri kadar küçük istekleri vardı, şimdiye kadar ötelenmiş yapılabilir istekleri karşılanır mı bilinmez, ama Onur Emrah Yıldız istekleri tek tek yazdı, hepsini yapacağı sözünü verdi. Dün iki farklı Sasalı profili vardı: biri yoksulluktan unutulmuş okulu, sağlık ocağı, parkı olmayan Sasalı, sanki bu talepleri isterlerse iyice unutulacaklar gibi hissedenler. Diğer Sasalı ise uçuk fiyatlı villa sakinlerinin iki temsilcisi, onların talepleri ise yolların asfaltlarının yenilenmesi, iki şeritli yolun şeridinin artırılması, D.S.İ su kanallarının üstünün kapatılması (ki bu belediyenin yetkisi dışında).
Dedim ya, paran varsa taleplerin de farklılaşıyor, ne yazık ki. Toplantıda iki Sasalı arasındaki bu istekler, saraylarla yoksulların yaşam standardının özeti gibiydi. Sasalı mahalle toplantılarına çok gitmiştim, ancak ilk defa bu yoğunlukta kalabalık, Onur Emrah Yıldız’ı dinlemeye ve sorunlarını anlatmaya gelmişti. Toplantı sonrası sohbet ettiğim Sasalı sakinleri, Onur Emrah Yıldız’a güvendiklerini, Çiğlili olduğu için kendilerinin sorunlarını çözebileceğinden emin olduklarını anlattılar.
Bu toplantıda gözlemlediğim Onur Emrah Yıldız, öylesine aday adayı olmamış, Çiğli’nin tüm mahallelerini ve unutulmuş Sasalı’yı çok iyi tanıyormuş. İzmir Büyükşehir Kanalizasyon Daire Başkanlığı görevi, kendisine belediyecilik anlamında çok şey katmış, ve o da bu avantajı iyi değerlendirmiş. Sasalıların sorunlarını çözmeye çalışmış görev döneminde. Şimdi, her Çiğlili Sasalı’da okulu, sağlık ocağı, parkı, kafesi olmayan bu mahalle için bir kampanya başlatır mı, bence yerel seçimlerden sonra Onur Emrah Yıldız’ın öncelik vereceği mahallelerden biri olacağını düşünüyorum… Yoksulluk kader değil, siyasi tercihtir. 22 yıldır yönetenlerin yönetemediği ülke, ne yazık ki bu duruma geldi. Şimdi tercih sıra işçilerde, yoksullarda, kadınlarda, Z kuşağında, emeklilerde. Ya sizinle aynı kaderi paylaşan derdini dert edinen adaylara, ya da sizi kaderinize terk edenlerden yana olursunuz, tercih sizin…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER yeni dönem için belediye başkanlığına aday gösterilmedi. Aday gösterilmemesine rağmen Çiğli tramvayını, Narlıdere metroyu ve daha birçok açılışı yaptı. “Bakın ben buradayım, İzmir için son güne kadar çalışıyorum” dedi.
Narlıdere metro açılışında, “Ben uzun maraton koşucusuyum. İnsanların yüzünü güldürebilmek için, güzellikler için son nefesime kadar da koşmaya devam edeceğim. Hayata inanmaktan asla vazgeçmeyeceğim” diyerek CHP Genel Merkezi’ne sitemde bulunmuştu. SOYER’in bu açıklaması yerel seçimlerden sonra yapılabileceği tartışılan CHP Olağan Kongresi öncesi bir göreve talip olacağı şeklinde algılandı ve çokça konuşuldu, yazıldı.
SOYER, yerel seçim sürecinde hiçbir adayın halk buluşmasına katılmadı. Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun Gaziosmanpaşa’da Yaşam Merkezi açılışında ona eşlik etti. SOYER, İMAMOĞLU için oy istedi, “Ona sahip çıkma zamanı bizde” dedi.
Tunç SOYER İzmir seçimlerine, Çiğli Belediye Başkan Adayı Onur Emrah YILDIZ’ın Şirintepe’deki halk buluşmasına katılarak start verdi. Biliyorsunuz Onur Emrah YILDIZ İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Kanalizasyon Daire Başkanıydı. Tunç SOYER, eski bürokratını yalnız bırakmayarak vefalı olduğunu göstermiş oldu. “Bu topraklarda doğdu, bu sokaklarda büyüdü, eğitimini burada aldı, sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 12 sene emek verdi. Bunun 5 yılında da Daire Başkanlığı yaptı. Bütün birikimini, gençliğini, heyecanını, aşkını sizlerle buluşturmak istiyor. Var mısınız? Size söz veriyorum, sonuna kadar ağabeyi, babası olmaya devam edeceğim” dedi.
Şirintepe’de halka seslenen SOYER, Onur Emrah YILDIZ’ın başarı hikayesini de anlattı: “Bundan sonra da yanında, yanınızda olmaya devam edeceğim. Bu hikaye burada bitmedi” diyen SOYER, siyasette olmaya devam edeceğini, bu onurlu yolda birlikte yol alacaklarını, Çiğlililerin de Onur’a sahip çıkması gerektiğini ifade etti.
Çiğli’nin yeşil gözlü güzel kızı; Şirintepe
Şirintepe, doğası ve manzarasıyla Çiğli’nin denize ve gökyüzüne bakan ağaçlı, yemyeşil yerleşim merkezlerinden biridir. Adeta Çiğli’nin yeşil gözlü güzel kızıdır Şirintepe. Gece karanlığını alıp aydınlık gündüze kendini bıraktığında tepeden Çiğli’ye bir genç kız gibi gülümser. Çünkü orada her zaman gökyüzünün altın ışıkları, birbirine yapışık evlerin çatıları arasından neşeli neşeli süzülür. Evler ve bahçe duvarları birbirine yaslanmıştır orada. Tıpkı içindeki insanlar gibi… Fakir muhitin çoğu zaman birbirine yaslanarak ayakta durmaya çalışan insanları da aynı içindekiler gibidir. Tek başınalıktan, fakirlikten, güçsüz gibi görünen bu evler sanki yıkılmamak için dayanırlar birbirlerine ve birleştikçe daha güçlü olurlar. Komşuluk ve akrabalık ilişkileri de böyle güçlüdür Şirintepe’de.
Semtin ilk göze çarpan yanlarından biri çıplak kırmızı tuğlalarıdır. Göz alabildiğine yemyeşil tepeler, evlerin kırmızı tuğlalarını kucaklar gibidir. Tek katlı gecekonduların en güzel örtüsü her köşede mutlaka bir ağacın olmasıdır. Dıştan umutsuz gibi görünen bu evler, masmavi bir gökyüzünün altında yemyeşil ağaçlarla umut haykırırlar. Çoğunlukla tek katlı ve bahçeli evleri, dar sokak aralıkları, çıkmaz sokakları ile bu semtte -çarpık kentleşmenin de sonucu olarak- çoğu zaman yaşam zorlaşır. Hele kışın yağmur yağdığında, pencereden dışarısını seyredip sımsıcak bir çayı yudumlamak, günün yorgunluğunu atmak sadece bir hayaldir Şirintepe’de. Biraz fazla yağmur yağsa ya tavan akar, ya evin içine su girer ya da çamur deryasına dönmüş sokaklarda yaşam bir cehenneme döner. Yorgundur, bitkindir ama hala ayaktadır bu evler ve fakir muhitin insanları. Ağaç köklerinin toprağa tutunması gibi her biri sımsıkı tutunmuşlardır hayata.
Düşünceleriyle demokrattır Şirintepe’nin insanları… Çok okurlar, çocuklarını okutmak için çabalarlar… Bu yönleriyle de ışığıdırlar her biri İzmir’in.
Her sabah, erkenden hareketlenir sokaklar… Bir anda işçiler, memurlar, emekçiler yollara dökülüverirler. Kimi yorgun, kimi bezgin, kimi neşeli… Sonra okula giden çocuklar, gençler… Akşam olduğunda evlerde parlak avizeli ışıklar yoktur, çoğunda sönük lambaların ışıkları yansır sokaklara… Ancak çevrelerine yaydıkları ışık kör gözleri bile görür hale getirir. Akşam olduğunda erkenden kitlenen, kapanan bahçe ev kapılarının ardında tüm ülkeye nice nice kilitler sessizce açılır. Bazen diller susar; yosun tutmuş duvarlar bir ışık olsa diye haykırır. Sistemin taşlaşmış yürekleri duymaz bile bu haykırışları. O zaman bir umutsuzluk kaplar yürekleri… Sonra bir düğün olur mahallede… Halay çekilir… Eller birleşir, sonra tatlı bir serinlik yüreklerde, rüzgar umutları fısıldar yüreklere… Bir rüyanın en güzel yerindeymiş gibi duyulur bir umudun sesi… Bahçe, ev kapıları kitlenir, bütün semt uykuda gibidir. Yeniden sabah olur ve gökyüzünün mavisi görülür. Umut yeniden doğar yüreklerde. Bakımsızlığa, ilgisizliğe terk edilmiş bu semt, her sabah olduğu gibi o sabah da kendi umuduyla tek başınadır.
Ta ki Tunç SOYER göreve gelene kadar… Arka sıradakiler dediği, üvey evlat muamelesi gören Şirintepe ve benzeri mahallelere pozitif ayrımcılık yaparak sorunlarını gidermeye çalıştı SOYER.
Şimdi ise, kendi bürokratını yalnız bırakmayarak hem Şirintepelileri, hem de Onur Emrah YILDIZ’ı onore ediyor.
Onur Emrah YILDIZ şimdi hem Çiğli’nin umudu, hem SOYER’in onuru…