15 Mayıs 2025 Perşembe
MEDYA EGE – Karşıyaka Belediyesi, “Bilinçli ailelerden sağlıklı nesillere” sloganı ile hayata geçirdiği Karşıyaka95 Aile Rehberliği Programı ile ebeveynlik sürecine adım atan ailelere destek sağlıyor. İzmir’de ilk kez uygulanan bu proje, hamilelikten başlayarak 0-3 yaş arasındaki çocukların sağlıklı gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
UZMAN DESTEĞİYLE EBEVEYNLİĞE GÜVENLİ BAŞLANGIÇ
Proje, Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü koordinasyonunda hayata geçiriliyor ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi‘nden eğitim almış uzman bir ekip tarafından yürütülüyor. Projenin ilk aşaması olan Ev Ziyareti Temelli Aile Rehberliği programı, gebeliğin 7. ayından itibaren 0-12 aylık bebek sahibi olan Karşıyakalı ebeveynlere yönelik olarak uygulanıyor. Uzman rehberler, doğum öncesi dönemde ayda bir, doğum sonrasında ise ayda iki kez ailelerin evlerini ziyaret ederek bilgi veriyor ve gelişimi destekleyen oyun ve etkinlikler düzenliyor.
Bebeklerin iletişim, hareket, problem çözme ve sosyal gelişimleri dikkatle izleniyor ve kayıt altına alınıyor. Gerektiğinde anneler, uzman emzirme danışmanına yönlendirilerek daha kapsamlı desteğe ulaşabiliyorlar.
MERKEZLERDE EĞİTİM VE PAYLAŞIM ALANI
13-36 ay arasındaki çocuklar ve aileleri için sürdürülen Merkez Temelli Aile Rehberliği programında ise gruplar halinde yapılan buluşmalarda bebeklerin gelişim alanları destekleniyor. Ebeveynlere, bağlanma, oyun, sınır koyma ve stres yönetimi gibi konularda eğitimler veriliyor. Bu sayede aileler, çocukları ile olan ilişkilerini güçlendirebilmekte ve ebeveynlik becerilerini geliştirebilmektedirler.
KATILMAK İSTEYENLER İÇİN BİLGİLENDİRME
Projeye katılmak isteyen aileler, Karşıyaka Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’ne başvurarak detaylı bilgi alabiliyor. Katılım için başvuru ve iletişim sağlamak isteyenler, 0549 420 03 54 numaralı telefondan destek alabilir. Ayrıca emzirme desteği için 0531 371 72 35 numaralı Emzirme Destek Hattı da hizmet vermektedir.
Karşıyaka Belediyesi’nin bu değerli girişimi, ailelerin bilinçli bir şekilde çocuklarını yetiştirmelerine yardımcı olarak sağlıklı nesillerin oluşmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Proje sayesinde aileler, uzman desteği alarak sorunlarına çözüm bulabilir, çocuklarının gelişimini daha yakından takip edebilir ve sağlıklı iletişim becerileri geliştirebilir.
Ayrıca, bu programın sunduğu olanaklar sayesinde aileler birbirleri ile de bağlantı kurarak deneyimlerini paylaşma fırsatı elde edebileceklerdir. Sonuç olarak, Karşıyaka95 Aile Rehberliği Programı, aileler ve çocuklar için önemli bir destek mekanizması oluşturmaktadır.
İZMİR’de 2018 yılında bir inşaat şantiyesinde ölü olarak bulunan Dorukhan Büyükışık’ın (26) babası olan emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, 5 şüpheli hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan dava açıldığını belirterek, “Bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğim. Yargılama kararı bir sonuç değil başlangıçtır. Daha büyük bir mücadelenin işaret fişeğidir” dedi. Ethem Büyükışık, bu protestosunun sadece oğlunun değil, adalet arayışının daha geniş bir mücadelesi olduğunu vurguladı.
Dorukhan Büyükışık, 13 Mayıs 2018 tarihinde İzmir’deki evinin yakınındaki bir inşaat şantiyesinde ölü bulundu. İlk başta olay ‘intihar’ olarak kayıtlara geçerken, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosya yeniden açıldı. Olay yerindeki kayıtlar ve 2018’de 112’ye yapılan ihbar incelenirken, Türkiye Dağcılık Federasyonu görevlileri de olay yerinde teknik analizler yaptı. Ayrıca, Dorukhan Büyükışık’a ait cep telefonundaki parmak izleri ve dijital izler de soruşturma kapsamında araştırıldı. Olay sonrasında genç adamın elektronik posta yazışmaları ve kıyafetleri üzerindeki kriminal deliller de dosyaya eklenmişti.
Soruşturma sonuçlarında, Dorukhan Büyükışık’ın şantiyeye girişi sırasında araç kullanarak şantiyeye girdiği belirlendi. Olay anında bekçi H.K., H.A., T.Ç. ve işçi B.Ç. yakın bir bölgede bulunuyordu. Çelişkili ifadeler veren şüphelilerin, ölümün yüksekten düşme ile uyumlu olmadığını, Büyükışık’ın sırt bölgelerine sert bir cisimle vurulduğunu ve ardından cesedin bulunduğu noktaya taşınmış olabileceği konusunda bulgular ortaya çıktı. Bu deliller ışığında, savcı şüphelilerin Dorukhan Büyükışık’ı kasten öldürdükleri sonucuna vardı. H.K., H.A., T.Ç., B.Ç. ve A.G. hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Aynı zamanda, olayın ardından 8 polis memuruna yönelik ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan bir başka dava açıldığı da bildirildi.
Ethem Büyükışık, çocuklarının yasını tutmaya bile fırsat bulamadıklarını belirterek, “Çok zor, çok meşakkatli ve çok ızdırap verici bir 7 yıl yaşadık” dedi. “Devletin içinde çeteleşmiş küçük suç örgütlerinin cinayeti karartması sebebiyle 7 yılımız adalet mücadelesiyle geçti” şeklinde konuştu. Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda görev yapan iki jandarma astsubayı, gerçek dışı bilirkişi raporu hazırlamak suçundan yargılama sürecine de değinen Büyükışık, bu davanın 2 yıldır sürdüğünü ve sanıkların hak ettikleri cezayı alacaklarına inandığını bildirdi. Ayrıca, 34 polis memuru hakkında soruşturma başlatıldığını ve bunlardan 8’inin yargı önüne çıkacağını ifade etti. Ethem Büyükışık, İzmir’deki yargı sürecinin 21 Mayıs’ta başlayacağını da aktardı.
Büyükışık, cinayet dosyasının bir dönüm noktası olduğuna inandığını belirterek, adalet sistemine ve bu süreçteki savcılara yürekten teşekkür etti. “Bunu başardılar ve cinayeti ortaya çıkardılar” diyen Ethem Büyükışık, önlerinde 5 sanığın yargılanacağının altını çizerek, cinayetin ana müsebbi olarak inşaat firmasının sahiplerinin yanı sıra dönemin ilçe emniyet müdürü ve İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanı ile birlikte 48 adli tıp uzmanını da unutmadan yargılamalarda peşlerini bırakmayacağını vurguladı. “Devletimizin bu çetelerden arınması gerekiyor. Bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğim” ifadelerinde bulunarak, adalet arayışının süreceğini belirtti.
Olay, Türkiye’nin Samsun ilinin İlkadım ilçesinde, 19 Mayıs Mahallesi’nde bulunan Talimhane Caddesi üzerindeki bir ikinci el mobilya mağazasında gerçekleşti. Katılımına göre, 16 yaşındaki M.T., ablasını evlenmek amacıyla kaçıran 24 yaşındaki Okan Doğan Torun ile bu iş yerinde buluştu. Konuşmak amacıyla gerçekleştirilen bu buluşma sırasında, iki taraf arasında bir tartışma patlak verdi. Tartışmanın alevlenmesi üzerine M.T., cebindeki tabancayı çıkartarak Okan Doğan Torun’u göğsünden vurdu. Bu saldırı sonucunda Torun ağır yaralandı.
Okan Doğan Torun, vurulmasının ardından yaralı bir şekilde iş yerinden kaçarak yakınlardaki bir kitapçıya sığındı. M.T. ise olayın ardından elinde tabanca ile Torun’u takip etmeye başladı. Cadde boyunca devam eden kovalama sırasında, M.T. tekrar ateş açtı. Bu kez çıkan kurşunlardan biri, iş yerinin önünde oturan D.A.’ya isabet etti ve D.A. bacağından yaralandı. Olayın ardından çevrede bulunan vatandaşlar durumu derhal sağlık ekiplerine bildirdi.
Olay yerine hızla ulaşan sağlık ekipleri, yaralıları ambulanslarla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşıdı. Ancak Okan Doğan Torun yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın failleri arasında yer alan M.T. ise, polis ekiplerince kullanılan tabancasıyla birlikte kısa bir süre içerisinde yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma, hem delillerin toplanması hem de tanıkların ifadesinin alınması amacıyla sürdürülmektedir.
Bölgedeki tanıkların ifadesine göre, olayın meydana geldiği anlar oldukça gergin ve panik doluydu. Cadde üzerinde bulunan diğer esnaflar ve müşteriler, ateş sesleri duyduklarında ne yapacaklarını bilemezken, yaşananlar hemen hemen tüm çevreyi etkisi altına aldı. M.T.’nin olay öncesindeki psikolojik durumu ve Okan Doğan Torun ile olan ilişkisi üzerine yapılan araştırmalar, detaylı bir raporla değerlendirilecektir.
Bu olay, genç yaştaki bireylerin silahlı şiddete karışmasının yanı sıra, aile içindeki çatışmaların ne denli büyük sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Şiddeti ve kanunsuz eylemleri önlemek amacıyla önümüzdeki günlerde yerel yönetimlerin ve emniyet güçlerinin yapacağı açıklamalar bekleniyor. Olayın Türkiye’deki artan silah şiddeti konusunu yeniden gündeme getirip getirmeyeceği ise merak konusu.
Bu trajik olay sonucunda hayatını kaybeden Okan Doğan Torun’un ailesine başsağlığı, yaralanan D.A. ve diğer mağdurlara ise acil şifalar diliyoruz. Olayın failleri hakkında gerekli hukuki işlemlerin en hızlı şekilde başlatılacağı ve adaletin yerini bulması adına gereken tüm adımların atılacağı umut ediliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), her hafta güncellediği para ve banka istatistiklerini kamuoyuna açıkladı. 9 Mayıs 2023 tarihi ile sona eren haftada, Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 5 milyar 811 milyon dolar artış göstererek 144 milyar 343 milyon dolara ulaştı. Bu artış, ülke ekonomisinin durumunu değerlendiren birçok analist için önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
İstatistiklere göre, brüt döviz rezervleri de önemli bir artış kaydetti. 9 Mayıs haftasında, brüt döviz rezervleri 3 milyar 645 milyon dolar artarak 57 milyar 577 milyon dolardan 61 milyar 222 milyon dolara yükseldi. Bu durum, Merkez Bankası’nın döviz likiditesini artırma çabalarının bir yansıması olarak yorumlanıyor. Rezervlerin artması, döviz kurlarında stabilite sağlayarak, ekonomik belirsizlikleri azaltabilir.
Aynı dönemde altın rezervleri de dikkate değer bir artış gösterdi. 9 Mayıs haftasında altın rezervleri, 2 milyar 166 milyon dolar artış ile 80 milyar 955 milyon dolardan 83 milyar 121 milyon dolara yükseldi. Altın rezervlerindeki bu artış, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki risklerine karşı bir çeşit koruma mekanizması olarak düşünülebilir. Türkiye, altın rezervlerini artırarak, ekonomik dalgalanmalara karşı daha güçlü bir duruş sergilemeye çalışıyor.
Bu veriler, ekonomik istikrarın sağlanması için önemli bir çerçeve sunuyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, döviz ve altın rezervlerini artırarak, mali politikalarını daha etkin uygulama konusunda bir adım atmış bulunuyor. Ayrıca, bu durum, yatırımcıların Türkiye’ye olan güveninin artmasına yardımcı olabilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
TCMB’nin açıkladığı istatistiklerin diğer ekonomilerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin rezerv güçlülüğünü ortaya koymakta olduğu söylenebilir. Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi stratejileri, yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından dikkatle izleniyor. Ayrıca, rezervlerin artışı, Türkiye’nin ödemeler dengesi açısından da önemli bir olumlu etki yaratabilir.
Özetle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıklamış olduğu haftalık verilere bakıldığında, toplam rezervlerin artışı, brüt döviz rezervleri ve altın rezervlerinde kaydedilen önemli yükselişler, ülke ekonomisi için umut verici gelişmelerdir. Bu tür artışlar, ekonomik istikrarın sağlanması ve yatırımcı güveninin pekiştirilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. TCMB’nin bu alandaki politikalarının, gelecekte Türkiye’nin ekonomik performansını nasıl etkileyeceği ise dikkatle izlenmeye devam edilecek bir konudur.
İzmir Valisi Süleyman Elban, şehirdeki güvenlik ve asayiş konularındaki faaliyetleri değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi. İzmir Valiliği binasında gerçekleştirilen toplantıya; İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Sel, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu ve İzmir İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Metin Düz katıldı.
Vali Elban, toplantıda suç oranlarıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Genel olarak suç oranlarında, bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında dikkat çekici bir düşüş yaşandığını belirtti. Konut dokunulmazlığı ihlali suçunda yüzde 15, kasten öldürmede yüzde 31, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmada yüzde 19, kişilerin huzur ve sükun bozmada yüzde 4, cinsel tacizde yüzde 18, hakarette yüzde 5, çocuğun cinsel istismarında yüzde 16, kasten yaralamada yüzde 14, cinsel saldırıda yüzde 35 ve tehditte ise yüzde 14 azalma kaydedildiğini ifade etti. Özellikle mal varlığına karşı işlenen suçlarda da ciddi oranda bir düşüş gözlemlendi. Oto hırsızlığında yüzde 51, kapkaçta yüzde 90 ve yankesicilikte yüzde 64 oranında azalma gerçekleştiğini belirtti.
Bunun yanında, yılın ilk dört ayında 75 suç örgütünün çökertildiği bilgisini veren Vali Elban, kolluk kuvvetleri tarafından 7 bin 495 kişinin cezaevine gönderildiğini aktardı. Ayrıca ruhsatsız silahların ve silah kaçakçılığının önüne geçilmesi amacıyla gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda toplamda 2 bin 396 silahın ele geçirildiğini bildirdi. Bu silahlar arasında 1,322 tabanca, 349 kuru sıkı, 10 uzun namlulu ve 715 av tüfeği yer alıyor. İlk dört ayda 113 organize suç örgütüne operasyon düzenlenmiş ve 1066 imal ve ticaret yapan kişiye yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Uyuşturucu ile ilgili olarak ise 7 bin 370 olay tespit edildiği, 9 bin 394 kişinin gözaltına alındığı ve bunlardan 833’ünün tutukluluğuna devam edildiği vurgulandı.
Trafik denetimlerinde de ciddi artışlar olduğuna değinen Elban, bu yıl içerisinde gerçekleştirilen denetimlerin sayısının yüzde 73 oranında arttığını ve 3 milyon 473 bin denetim yapıldığını söyledi. Toplamda 585 bin 825 araca işlem yapıldı ve bu sayının geçen yıla göre yüzde 28 oranında artış gösterdiği belirtilirken, okul servis araçlarına yönelik denetimlerin de devam ettiği bildirildi.
Vali Süleyman Elban, ayrıca orman yangınlarıyla mücadele konusu hakkında bilgi vererek, ilk orman yangınının Bornova’da, defineciler nedeniyle çıktığını söyledi. Yangın dönemine yönelik hazırlıkların tamamlandığını ve gerekli araç-gereçlerin hazır olduğunu vurguladı. Yangınlar ile ilgili olarak kriz merkezlerinin oluşturulduğunu ve önümüzdeki günlerde ormanlara girişin yasaklanması ile ilgili tedbirlerin de açıklanacağını ifade etti.
Kentteki göçmen sayısı hakkında da bilgi veren Elban, şu an itibarıyla İzmir’de 110 bin 461 Suriyeli göçmenin bulunduğunu belirtti. Ayrıca göçmen kaçakçılığına karşı yürütülen operasyonlar hakkında da bilgi verdi. Son dört aylık süreçte toplamda 202 operasyon yapıldığı ve kaçakçılıkla uğraşan 200 kişinin tutuklu olduğu açıklandı.
Toplantının sonunda, Vali Elban, Sahil Güvenlik Komutanlığı envanterine eklenen ve milli imkanlarla üretilen Kıyı Gözetleme Mobil Sistemi Aracı hakkında bilgi aldı. Ardından, Sahil Güvenlik Komutanlığına ait yeni aracın tanıtımı için İzmir Valiliği önünde incelemelerde bulundu.