01 Haziran 2025 Pazar
İzmir’de İnciraltı için kritik bir gelişme yaşandı. İzmir’in İnciraltı bölgesinde planlama süreci oldukça çetrefilli bir hal almış durumda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İnciraltı’nın 1/100 binlik planlarına yönelik bir çevre düzeni planı değişikliği gerçekleştirmişti. Bu değişiklik, “Turizm Tesis Alanı” ve “Bölge Parkı / Büyük Kentsel Yeşil Alan” olarak belirlenen alanları kapsıyor. Ancak bu durum, alanla ilgili yapılan bilirkişi raporlarının açıklanmasının ardından özellikle mülkiyeti şahıslara ait olan bölge halkı arasında büyük bir tepkiye yol açtı.
İnciraltı’nın mülk sahipleri, bilirkişi raporunun hatalı ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek, bilirkişiler hakkında yargı yoluna başvuracaklarını ifade ettiler. İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bilim dışı, mevzuata aykırı raporlarla İnciraltı planlamasını sabote edenlere karşı sessiz kalmayacağız” diyerek kararlılıklarını vurguladı. Karabulut, İnciraltı’nın geleceği üzerinden oynanan oyunlara son verilmesi gerektiğini belirtti, ve bilim, hukuk ve adaletin göz ardı edilmesine karşı duracaklarını açıkladı.
Dernek olarak, 2022 Aralık ayında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen “Tarım Dışı Planlamaya Uygunluk” belgesine karşı Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkezi tarafından açılan davaya müdahil olarak katıldıklarını ifade eden Karabulut, İzmir 6. İdare Mahkemesi’nde yürütülen bu davada İNGEDER, İnciraltı ve Bahçelerarası muhtarlarının yanı sıra bölge toprak sahiplerinin de Tarım ve Orman Bakanlığı lehinde katıldıklarını dile getirdi.
Karabulut, şimdiye kadar yapılan bilirkişi raporunun bilime ve yasalara aykırı olduğunu belirterek, Ekim 2024’te yapılan keşif sonrası Ocak 2025’te sunulan bilirkişi raporunun yasalara, yönetmeliklere ve bilimsel gerçeklere uymadığını vurguladı. Şubat 2025’te, İzmir 6. İdare Mahkemesi’ne 26 sayfalık kapsamlı bir itiraz dilekçesi sunduklarını belirtti. Aynı şekilde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da bilirkişi raporuna itiraz ettiğini ekledi.
Bilirkişi raporundaki bilim dışı uygulamalara dikkat çekti. Karabulut, bilirkişi heyetinin sahadan alması gereken en az 87 numune yerine yalnızca 5 noktadan numune alındığını bildirdi. Özellikle toprak bünyesi, organik madde içeriği, makro ve mikro besin elementleri gibi temel tarımsal verilerin analiz edilmediğini belirtti. Bilirkişi heyetinin keşif günü sahaya bilimsel ekipman getirmediğini, gerekli araçların yerel halk tarafından temin edildiğini de ifade etti.
Uygun steril şartlarda saklanmayan numunelerin bilimsel geçerliliği tamamen tartışmalı bir çalışma sunmakta olduğunu vurguladı. Ayrıca, keşif günü mahkeme huzurunda yapılan itirazlar sonucunda gübreli topraktan ve hatalı bir şekilde varilden su örneği alınması girişimlerinin de engellendiğini dile getirdi.
Karabulut, İnciraltı’nın, tarım yapılması imkânı olmayan toprakları ile artık İzmir’in geleceği için planlı bir gelişim beklediğinin altını çizerek, “Biz bu bölgede tarım değil, İzmir’e katma değer sağlayacak, istihdam, yatırım ve sağlık turizmi potansiyeli taşıyan bir şehir planlaması talep ediyoruz” dedi. Bölge halkının bu kente yük değil, değer katmak istediklerini söyleyerek, İzmir kamuoyunu, meslek odalarını ve vicdan sahibi herkesi adil, bilimsel ve kent men