09 Mayıs 2025 Cuma
İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan ve 6. yüzyılda Kariye Kilisesi olarak inşa edilen yapı, 1509 yılında Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrildi. Bu dönemden sonra “Atik Ali Paşa Camii” veya “Kariye Camii” olarak anılmaya başlandı. 2 Ağustos 1945’te Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla müzeye çevrilen Kariye Camii, 2020 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi. Restorasyon süreci devam ederken, yapı ziyarete açık olarak korundu. Restorasyonun tamamlanmasının ardından ise ibadete açıldı. Ancak mevcut binanın Osmanlı dönemine ait bazı ögeleri, restorasyon esnasında kaybolduğu anlaşıldı. Bu eksiklikler, eski fotoğraflardan yola çıkılarak yeniden üretildi ve camiye yerleştirildi.
Sanat Tarihi Uzmanı ve Kariye Camii Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, yapı hakkında detaylı bilgiler verdi. Kariye Camii’nin tarihinin oldukça katmanlı olduğunu belirterek, İstanbul’da çok kültürlü ve çok katmanlı anıtların ender örneklerinden biri olduğunu vurguladı. Binanın etrafında 6. yüzyıla ait kalıntılar olsa da bugün gördüğümüz bina 11. ve 12. yüzyıllarda inşa edilmiştir. 14. yüzyılda Theodoros Metokhites’in yeniden inşa ettiği yapı, muhteşem işlemelerle süslenmiştir. Yılmaz, binanın inşa sürecini ve yaşadığı değişimleri detaylarıyla anlattı.
Yılmaz’a göre, Kariye Camii’nin tarihi boyunca farklı dönemlerden insanlar yapıyı ziyaret etmiş ve hayranlıkla anlatmıştır. 16. ve 17. yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde detaylı olarak anlatılan cami, sürekli olarak ziyaretçi çekmiştir. Ancak zamanla bazı mimari ögelerinin kaybolmasıyla yapıda eksiklikler oluştu. 2020 yılında camiye dönüştürülmesiyle birlikte, bu eksikliklerin giderilmesi için eski fotoğraflardan yola çıkılarak minber ve vaiz kürsüsü gibi ögeler yeniden üretildi ve camiye yerleştirildi.
Kariye Camii’nin restorasyon süreci boyunca Osmanlı dönemine ait detayların yerine getirilmesi için çalışmalar devam etmektedir. Yılmanz, cami içerisindeki yazı levhaları gibi bazı kayıp eserlerin bir gün bulunabileceğini ümit etmektedir. Restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte, Kariye Camii’nin hem Hristiyan hem de İslam döneminden gelen mirasların korunduğu ve saygıyla karşılandığı belirtildi. Yapının tarihi ve kültürel önemi göz önünde bulundurulduğunda, restorasyonun titizlikle yürütüldüğü ve yapıyı koruma amacının ön planda tutulduğu açıklandı.
Kariye Camii’nin yeniden ibadete açılmasıyla birlikte, İstanbul’un zengin tarih ve kültür mirasına yeni bir katman eklenmiştir. Yapının çeşitli dönemlerden gelen ögeleriyle ve detaylarıyla oldukça etkileyici bir yapı olduğu ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken önemli bir miras olduğu vurgulandı. Gelecekte yapının daha da zenginleştirilerek ve kayıp eserlerin bulunarak, Kariye Camii’nin tarihi ve mimari değerinin daha da artırılması hedeflenmektedir.