Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ekim 2023 akşam saatlerinde meydana gelen depremin büyüklüğü, Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 6.1 olarak açıklandı. Bu sarsıntı, Türkiye’nin üç büyük şehri de dahil olmak üzere birçok kentte hissedildi ve sonuç olarak milyonlarca vatandaş panik içinde sokaklara döküldü. Bu olayda ne yazık ki bir vatandaşın hayatını kaybettiği bilgisi geldi.
Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya hesabından yaşanan depreme ilişkin geçmişteki önemli sarsıntılara dikkat çekti. Depremin ‘Uşak deprem kümesi’ olarak bilinen fay hattı üzerinde gerçekleştiğini belirten Bektaş, 1970 yılında meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki Gediz depreminin bu fayın acı bir gerçeği olduğunu vurguladı. Bu tür geçmiş olaylar, bölgede oluşabilecek daha büyük depremler konusunda ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Prof. Dr. Bektaş, açıklamalarını haritalarla destekleyerek, özellikle Manisa’nın dikkat edilmesi gereken bir bölge olduğunu ifade etti. Bektaş, “Simav ve Gediz faylarının oluşturduğu Uşak fay bloğu kenarlarında ve özellikle batısı Manisa’ya dikkat!” diyerek bölgenin riskine işaret etti. Bu fayların sürekli gerilim birikimi oluşturarak büyük depremlere neden olabileceği konusunda uzmanlar uyarılarda bulunuyor.
Bektaş, bölgedeki fay hatlarının bir “deprem kümesi” oluşturduğunu ve bu kümenin giderek genişlemekte olduğunu ifade etti. “Bu deprem kümesi tümör gibi büyüyor ve büyümeye devam edecek” diyen Bektaş, Uşak merkezli ve Simav Fayı ile Gediz Fayı arasında kalan “Uşak Bloğu”nun 1969-2025 yılları arasında toplamda 6 büyük 6-7 büyüklüğünde deprem ürettiğini hatırlattı. Sındırgı’daki 6.1 büyüklüğündeki depremin, genişleyen bu deprem kümesinin son ürünü olmayacağını belirtti.
Prof. Dr. Bektaş, gelişen deprem kümesinin batıda Manisa-İzmir, güneyde Aydın-Muğla, doğuda ise Isparta ve Afyon bölgelerine doğru genişleyeceğini vurguladı. Uşak Bloğu’nun deformasyonu ve çevre bloklara olan etkilerinin, Ege’de sürekli yaşanan tektonik hareketlerin bir sonucu olduğunu ifade eden Bektaş, bölgede deprem riskinin sürekli devam ettiğine dikkat çekti. Bu anlamda yerel halkın ve yetkililerin sürekli tetikte olması gerektiği önemini koruyor.
Tüm bu bilgiler, Türkiye’nin gözde bölgelerinden biri olan Ege Bölgesi’nin doğal afetler açısından ne denli riskli bir alan olduğunu ortaya koyuyor. Deprem riski ile ilgili uzmanların yaptığı uyarılar, etkili hazırlık ve önlemler alınmasını kaçınılmaz hale getiriyor.