Yedigöl Mahallesi’ne 4 kilometre uzaklıktaki Dikenli Yaylası’nda bulunan yayla evleri çığ felaketiyle karşı karşıya kaldı. Kaçkar Dağları’nın yamacında, 2200 rakımda bulunan yayla evleri, bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte çığın etkisiyle tamamen yıkıldı. Bu dramatik olay, bayram tatilinde yaylaya çıkan dağcı Bülent Erken tarafından fark edildi. Erken, evlerin enkazıyla karşılaşarak büyük bir şaşkınlık yaşadı. Olayla ilgili yapılan araştırmalarda, bu yıl özellikle yoğun çığ tehlikesi olduğu belirtiliyor.
Dikenli Yaylası’ndaki çığ felaketi, bölge halkını derinden etkiledi. Yaylacıların birçoğu, bahar aylarında yaylalara çıkmak ve doğanın keyfini çıkarmak için gelmişti. Ancak çığın şiddeti karşısında yayla evlerinin tamamının yıkılması, yaylacıları büyük bir üzüntüye boğdu. Bülent Erken, yaşadığı şokun ve üzüntünün hala devam ettiğini belirtiyor. Yaylacılar, bir yandan evlerinin enkazını kaldırmaya çalışırken diğer yandan da çığ tehlikesi konusunda uyarılar yapıyor.
Kaçkar Dağları’nın eteklerinde yer alan Dikenli Yaylası, doğal güzellikleri ve huzurlu ortamıyla biliniyordu. Ancak çığ felaketi sonucu yayla evlerinin zarar görmesi, bölgenin turizm potansiyelini de olumsuz etkileyebilir. Yayla evlerinin tamir edilmesi ve güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Aksi halde, bölgedeki turistlerin güvenliği risk altında olabilir.
Yapılan incelemeler sonucu, bu yıl özellikle Kaçkar Dağları’nın yüksek kesimlerinde yoğun kar yağışı olduğu ve bu durumun çığ riskini artırdığı belirlendi. Yerel yönetim ve dağcılar, yaylacıları çığ tehlikesi konusunda sürekli olarak uyarıyor. Ancak doğal afetler her zaman öngörülemez ve kontrol edilemez. Bu nedenle, bölge halkının daha dikkatli olması ve alınan önlemlere tam olarak uyması gerekiyor.
Dikenli Yaylası’ndaki çığ felaketi, bölgenin acil çözüm bekleyen sorunları arasında yerini aldı. Yerel yönetim ve ilgili kurumlar, yayla evlerinin yeniden inşa edilmesi ve çığ tehlikesine karşı önlemlerin artırılması konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bu tür doğal afetlerin önlenmesi veya etkilerinin azaltılması için daha kapsamlı ve uzun vadeli çözümlerin geliştirilmesi gerekebilir. Bu süreçte, bölge halkının ve turistlerin güvenliği her zaman en ön planda tutulmalıdır.