5 Ekim 2024 tarihinde meydana gelen yangın, Foça’daki çöplük alanından başlamış ve kuvvetli rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçramıştır. Uzun süren mücadelelerin ardından alevler, gece saatlerinde kontrol altına alınabilmiştir. Yangının sonuçları oldukça yıkıcı olmuştur; tespitlere göre yaklaşık 340 hektar ormanlık alan ve tarım arazisi zarar görmüştür. Bu durum, bölgedeki halkı ve çevre koruma aktivistlerini derinden etkilemiştir.
Yangının ardından Foçalılar ve çevreciler, olayın sorumlularını protesto etmek amacıyla Foça çöplük alanında bir araya geldi. “Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu” üyesi olan birçok kişi, protesto eylemine katıldı. Etkinliğe mahalle muhtarları Deniz Kaptanoğlu ve Hüsnü Kocabıyık, eski Foça belediye başkanlarından Gökhan Demirağ ve Yeni Foça’nın eski belde başkanı Cengiz Uysal da dahil oldu. Bu katılım, yangın nedeniyle oluşan toplumsal kaygının ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdi.
Platform başkanı Ramiz Sağlam, protesto sırasında açıklamalarda bulundu. Sağlam, Foça’da bu yılın ilk 10 ayında toplamda 6 büyük orman yangını meydana geldiğini belirtti. Bu yangınların, hektarlarca tarım ve ormanlık alanı yok ettiğine dikkat çekti ve ardında birçok soru işareti bıraktığını ifade etti. Yangınların, iklim krizi ve aşırı sıcaklıklar ile ilişkilendirilse de, doğrudan ya da dolaylı olarak insan kaynaklı olduğunu vurguladı. Özellikle, yangının 5 Ekim 2024 tarihinde değil, öncesinde Kapukaya mevkiindeki bir kaçak hafriyat alanında sürdüğünü ifade etti.
Sağlam, yangın öncesi süregelen bu durumu vurgulayarak, “Kapukaya mevkiinden yükselen dumanlarla ilgili sayısız ihbar yaptık. Ancak bu ihbarlar, gerekli önlemler için dikkate alınmadı. Bu nedenle, 5 Ekim’de yükselen alevler, 340 hektarlık ormanlık alanı kül etti” dedi. Ayrıca, en son ihbarlarını 26 Eylül 2024’te yaptıklarını ifade ederek, yetkililere bir kez daha seslenmekte ve bu tür olayların tekrarlanmaması için acil önlem alınması gerektiğini belirtti.
Kapukaya mevkisinin mera alanı olduğunu hatırlatan Sağlam, buranın herhangi bir resmi ya da özel tesis için hafriyat dökme alanı olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini de sözlerine ekledi. Bu açıklamalar, hem yangının boyutuna dair bir farkındalık yaratmayı hem de ortada bir sorumsuzluk ve dikkatsizlik olduğunu vurgulamayı amaçlıyordu. Protesto eylemi, bölgedeki halkın ve çevre aktivistlerinin, doğal kaynakların korunması konusundaki kararlılığını ve duyarlılığını yansıttı.
Sonuç olarak, Foça halkı, ortaya çıkan yangın ile yalnızca doğalarını değil, yaşam alanlarını da kaybetmiş bulundular. Bu olay, daha önce yaşanan sorunlar ve yukarıda bahsedilen sorumsuzluklar ile bir araya geldiğinde, bölgedeki çevresel krizin derinleştiğini gözler önüne seriyor. Foçalıların bu konudaki duruşları, çevre koruma mücadelesinin yerel düzeyde önemini bir kez daha hatırlatıyor.