Can Radyo, Can Tv. ve Halkın sesi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gökhan KAFALI Kaleme aldığı yazısında kimsenin cesaret edemediği söylemleri tek tek açıkladı işte Gökhan KAFALININ köşe yazısı:
Seçimlere on iki gün kala CHP İzmir’de bir ihanet tartışması başladı.
Değişimin İzmir’deki en sıkı temsilcilerinden olan ve bu desteğinden(!) ötürü kurultay sonrasında MYK Üyesi ve Parti Sözcüsü konumuna gelen İzmir milletvekili Deniz Yücel’in dün Efes Selçuk’ta yaptığı konuşmada sarfettiği “Bir kere ihanet eden hep ihanet eder” sözünün altına deyim yerindeyse imzamı atarım.
Ama şimdi biraz geçmişe dönelim 2018 yılının Ocak ayına kadar parti içinde pek kimsenin tanımadığı ve o sırada belediye meclis üyeliği görevini sürdüren sayın Deniz Yücel başkan Aziz Kocaoğlu’nun büyük desteğiyle 355 oy alarak İzmir il başkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Haziran 2018 genel seçimlerinde alınan kötü sonucun ardından, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “acil değişim” talebiyle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı imza hareketi başlatarak partiyi olağanüstü kurultaya taşımaya çalışmasına en sert tepki kendisinden hiç beklenmeyen bir şekilde il başkanı Deniz Yücel’den gelmişti ve bu tepkisi İzmir’de parti kamuoyunda “Kocaoğlu’na İhanet” olarak yorumlanmıştı.
Yaptığı açıklamalarla Kocaoğlu’nun imza hareketinin başarısızlığa uğramasına sebep olan Yücel bu duruşuyla Kılıçdaroğlu’nun sempatisini kazanmış ve gelecek seçimde İzmir milletvekilliğinin kapısını da aralamıştı.
Bu sıcak ilişkiyi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olduğu 14-28 Mayıs 2023 seçimlerine kadar başarıyla sürdürerek İzmir’den milletvekili seçilen Deniz Yücel Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesiyle, daha önce değişimin karşısında olmasına, Kılıçdaroğlu’na bağlılığını açıklamasına rağmen parti içindeki muhalefetin güçlenmesini Ekim ayına kadar beklemiş ve sonrasında genel başkanlığa aday olan Özgür Özel’e desteğini açıklamıştı.
Deniz Yücel’in herkesi şaşırtan bu hareketi de parti kamuoyunda bu kez “Kılıçdaroğlu’na İhanet” olarak yorumlanmış, Kılıçdaroğlu’nun Kasım ayında gerçekleşen kurultayda konuşmasında bahsettiği sırtındaki hançerlerden birinin kime ait olduğu böylelikle anlaşılmıştı. Gerçekleşen kurultay sonrası da Deniz Yücel’in bu duruşu yeni Genel Başkan Özgür Özel tarafından değerlendirilmiş ve Yücel MYK Üyeliği ve parti sözcülüğüne getirilmişti.
Deniz Yücel’in parti içindeki bu yeni ve güçlü konumunu çok iyi değerlendirmesi, yaklaşan yerel seçimlerde belediye başkan adaylarını ve meclis üyelerini belirlemede diğer iki İzmir milletvekili arkadaşıyla birlikte etkili rol oynamasını sağlamış, ancak diğer illerde, özellikle büyükşehirlerde çok fazla hissedilmeyen CHP’deki değişim rüzgarının, Genel Merkezin de bazı tutarsızlıklarıyla İzmir’de bir fırtınaya dönüşmesine ve aday belirlemenin de adeta kurultay hesaplaşması olarak algılanmasına sebep olmuştu.
Kendisine her koşulda desteğini esirgemeyen ve ilçelerinde başarılı olmalarına rağmen gerekçesiz olarak aday gösterilmeyen belediye başkanları arasında öne çıkan iki önemli isim vardı. Konak Belediye Başkan Abdul Batur ve Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin.
Aday belirlemede Deniz Yücel’in bu son duruşu(!) da yine parti kamuoyunda ne yazık ki bu başkanlara “İhanet” olarak algılandı
Şimdi tekrar gelelim dün Efes Selçuk’ta Deniz Yücel’in “İhanet” temalı konuşmasına. Başta belirttiğim gibi “Bir kere ihanet eden hep ihanet eder” sözünün altına imzamı atarım. Deniz Yücel’in bu konudaki karne notunun kararını da bu yazımı okuyan dostlara bırakıyorum.
CHP’de her seçim öncesi aday gösterilmeyenlerden oluşan bir küskünler hareketi yaşanır ama parti üst yönetimin itidalli tutumu ile küskünler parti çatısı altında tekrar birleştirilir, barışılır, herkesin seçim için çalışması sağlanır ve seçime öyle gidilirdi.
Yapılan açıklamaların önceki durumun tam tersi olarak partilileri ihanetle suçlamaya, onlara kapıyı göstermeye kadar varması CHP’deki değişimin kötüye gittiğinin bir başka göstergesi olsa gerek.
Bir uyarıyla bitirelim. Umarım parti yönetimi İzmirlinin sandıkta CHP’ye verdiği kredinin ne kadar değerli olduğunu çok geç olmadan hatırlar ve bir an önce ona göre davranmaya başlar. Aksi takdirde sandıkta çok kötü bir ders kendilerini bekliyor.
Sağlıcakla kalın…