İsrail, 2023 yılının Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü askeri operasyonlarına aralıksız devam etmektedir. Son olarak, Gazze’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinde bulunan Nasser Hastanesi, İsrail hava kuvvetleri tarafından hedef alınmıştır. Gerçekleştirilen iki ayrı hava saldırısı sonucunda aralarında gazetecilerin de bulunduğu 15 kişi hayatını kaybetmiştir. Filistin Sağlık Bakanlığı, ilk hava saldırısının hastanenin dördüncü katına yapıldığını; ikinci saldırının ise yaralıları ve cenazeleri almak amacıyla bölgeye gelen ambulans ekiplerinin bölgeye ulaşmasının ardından gerçekleştirdiğini açıklamıştır.
İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze Şeridi’nde başlattığı askeri harekât şu ana kadar büyük bir insani krize yol açmış durumdadır. Bu süreçte, Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 62.686 Filistinli hayatını kaybetmiş ve 157.951 Filistinli de yaralanmıştır. Bu rakamlar, bölgedeki durumun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne sermektedir. Hava saldırıları, özellikle sivil altyapılara ve sağlık tesislerine yönelik gerçekleştirilmesi nedeniyle uluslararası toplumda büyük bir tepki toplamaktadır.
Özellikle Nasser Hastanesi’ne düzenlenen saldırılar, sağlık hizmetlerinin adeta felç olmasına neden olmuş ve hastaların hayatlarını tehlikeye atmıştır. Saldırıların, insanlar yardım almaya çalıştığı bir dönemde yapılması insani boyutta ciddi sorunları da beraberinde getirmektedir. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaları, yaralıların tedavi edilmesi ihtiyaçlarının karşılanamadığı, hastanelerin dolduğu ve sağlık personelinin yetersiz kaldığı yönündedir.
Bunların yanı sıra uluslararası insan hakları kuruluşları, sivil yerleşim alanlarının hedef alınmasını ve sağlık tesislerine yönelik saldırıları kınayarak, bu durumların savaş suçu olarak nitelendirilebileceğine vurgu yapmaktadır. Bu tür eylemler, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendiriliyor. Uluslararası toplum, bölgede yaşanan bu insani kriz karşısında daha etkin bir şekilde harekete geçme çağrıları yapmaktadır.
Bu süreç içinde, Filistin halkının yaşadığı zorluklar ve kayıplar, dünya genelinde geniş yankı bulmakta ve birçok sivil toplumu harekete geçirmektedir. Savaşın getirdiği yıkım ve can kaybı, sosyal medya üzerinden de hızla yayılmakta ve halkın tepkilerini dile getirmeleri için bir platform oluşturmaktadır. Bölgedeki olaylar, sadece yerel değil, global ölçekte de dikkat çekmektedir.
Neticesinde, Gazze’deki çatışmalar ve bunların yarattığı insani kriz, tüm insanlığı ilgilendiren, çözüme kavuşması gereken bir sorundur. Sürecin ne yönde evrileceği belirsizliğini korurken, mevcut duruma yön vermek için uluslararası toplumun etkin bir müdahale sağlaması gerekmektedir. Filistin’in yaşadığı bu krizin sona ermesi için diplomatik çabaların arttırılması, kalıcı barışın sağlanması açısından hayati bir öneme sahiptir.