Olay, Türkiye’nin Konya ilinde, Selçuklu ilçesinin Sakarya Mahallesi’nde, Safa Sokak üzerinde yer alan üç katlı bir apartmanın ikinci katında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 35 yaşındaki Şerife Ç. ile 36 yaşındaki eşi Ömer Ç. arasında, henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı tartışma başladı. Bu tartışma, zamanla kavgaya dönüştü. Kavga esnasında, Şerife Ç., eşine bıçakla saldırarak onu yaraladı.
Olayın ardından, çevredeki vatandaşların durumu yetkililere bildirmesi üzerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi, olay yerine yönlendirildi. Sağlık ekipleri, yaptıkları müdahalelerin ardından Ömer Ç.’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Olayın hemen ardından, katil zanlısı olarak değerlendirilen Şerife Ç., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Ömer Ç.’nin cenazesi, otopsi işlemleri için Konya Adli Tıp Kurumuna götürüldü.
Şerife Ç., gözaltına alındıktan sonra, Konya Numune Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildi. Ardından, emniyetteki işlemleri tamamlanan kadın, çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın ardından, geride bıraktığı soru işaretleri ve yaşanan trajediyla ilgili soruşturma devam etmektedir.
Olay, toplumsal dinamikler ve aile içi şiddet konularını yeniden gündeme getirdi. Türkiye genelinde aile içi şiddet vakalarının artışı, pek çok insanın dikkatini çekmekte ve bu hayati mesele üzerinde farkındalık yaratmaya yönelik çabaları artırmaktadır. Uzmanlar, aile içi şiddetin önlenmesi için toplumsal bilincin artırılması, gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması ve mağdurlara destek sunulmasının önemine vurgu yapmaktadır.
Olayın yaşandığı apartmanda, komşuları ve mahalle sakinleri, birkaç gün boyunca olayı konuştu. Olayın şokunu üzerlerinden atamayan mahalle halkı, zaman zaman birbirlerine destek olmaya çalıştı. Şerife Ç.’nin yaşadığı olayla ilgili duydukları, hem sosyolojik hem de psikolojik açıdan araştırılmayı gerektiren bir durum olarak görüldü.
Bununla birlikte, aile içi şiddetin yalnızca bireyler için değil, toplumun genel yapısı için ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceği bir kez daha gün yüzüne çıktı. Olayın ardından, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları, benzer olayların önlenmesine yönelik bir dizi etkinlik düzenlemeyi planlamakta. Bu bağlamda, eğitim seminerleri ve bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmesi hedeflenmektedir.
Özetlemek gerekirse, bu olay yalnızca bir ailenin değil, aynı zamanda toplumun huzurunu da tehdit eden bir boyut kazandı. Olayla ilgili soruşturmanın, konunun ciddiyetini anlamamıza yardımcı olacağı ve benzer durumların önüne geçebilmek adına193 ilgili bir farkındalık yaratma çabalarına katkıda bulunacağı umulmaktadır.