Hizmet Üretim Endeksi Şubatta Yüzde 13,8 Arttı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayına ait hizmet üretim endeksi verilerini paylaştı. Endeks, geçen yılın şubat ayına kıyasla yüzde 13,8 artış gösterdi. Alt sektörler incelendiğinde ise ulaştırma ve depolama hizmetleri yüzde 14,3, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 18, bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 15,3, mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler yüzde 15,4, idari ve destek hizmetleri yüzde 7,5 ve gayrimenkul hizmetleri yüzde 15,8 oranında arttı.

Hizmet üretim endeksi, ay bazında da yükselişini sürdürdü. Şubat ayında önceki aya göre yüzde 2,7 arttı. Aylık bazda incelendiğinde ise ulaştırma ve depolama hizmetleri yüzde 3,3, gayrimenkul hizmetleri yüzde 7,2, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 3, bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 4,6 artış kaydetti. Bununla birlikte mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler yüzde 0,1, idari ve destek hizmetleri yüzde 0,2 oranında azaldı.

TÜİK’nin açıkladığı verilere göre, şubat ayındaki hizmet üretim endeksindeki bu artışlar ekonomik anlamda olumlu bir ivme olarak yorumlanabilir. Ulaştırma ve depolama hizmetleri ile konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yaşanan yüksek artışlar, sektörlerin canlanma sürecinde olduğunu gösteriyor. Bilgi ve iletişim hizmetleri ile mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetlerde de gözle görülür bir yükseliş yaşanması, ekonominin çeşitlenmeye ve gelişmeye devam ettiğini gösteriyor.

TÜİK’nin verilerine göre, hizmet üretim endeksindeki artışların sürmesi durumunda ekonomideki toparlanma süreci hız kazanabilir. Özellikle pandemi nedeniyle zorlu bir dönemden geçen hizmet sektörü, bu tür pozitif gelişmelerle tekrar canlanma şansı bulabilir. Ancak, yaşanan artışların kalıcı olması ve sürdürülebilir bir büyüme ivmesi oluşturması için ekonomi politikalarının da destekleyici ve tedbirli bir şekilde uygulanması gerekecektir.

Sonuç olarak, TÜİK’nin yayınladığı veriler doğrultusunda şubat ayında hizmet üretim endeksinde yaşanan artışlar, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından umut verici bir tablo çiziyor. Sektörler arasındaki dengeli büyüme ve istikrarlı ivme, ekonominin güçlenerek yoluna devam ettiğini gösteriyor. Yaşanan olumlu gelişmelerin devam etmesi ve ekonomik toparlanmanın kalıcı hale gelmesi ise alınacak doğru politikalarla mümkün olacaktır.