İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturması sona erdi. Hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun bu suç örgütünün kurucusu ve lideri olduğu ifade edilirken, onunla birlikte çok sayıda kişi de ‘örgüt yöneticisi’ olarak tanımlandı. Bu kişiler arasında Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün yer aldı. İddianamede İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar oldukça geniş bir yelpazeyi kapsıyor; ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, 12 kez ‘rüşvet’, 7 kez ‘suç gelirlerinin aklanması’, 2 kez ‘kişisel verilerin kaydedilmesi’, 2 kez ‘kişisel verileri ele geçirme veya yayma’, 4 kez ‘suç delillerini gizleme’ ve daha birçok suçla toplamda 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede öne çıkan bir diğer detay ise, İmamoğlu’nun kurduğu suç örgütünün, mali suçlar aracılığıyla elde edilen gelirlerle Cumhuriyet Halk Partisi’ni ele geçirmeyi, bunu takiben yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisinin aday gösterilmesi amacıyla fon oluşturmayı planladığıdır. Bu bağlamda, “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” adıyla anılan örgütle bağlantılı şahısların eylemleri detaylı bir şekilde anlatıldı ve dokuz ayrı bölüme ayrılmış olan iddianamede bu örgütün amacı ve işleyiş şekli üzerinde duruldu.
İddianamede, örgütün gizliliğine dair çeşitli değerlendirmelere de yer verildi. Şüpheli Servet Yıldırım’ın, operasyon öncesinde Avukat Mehmet Pehlivan tarafından tehditvari bir konuşmaya maruz kaldığına, bu kişiye ‘seni ifadeye çağırabilirler, dik durmanı istiyorum, bunu ailene ve çocukların için yapacaksın’ gibi bir demeçte bulunulduğuna dikkat çekildi. Bu durum, örgütün iç ilişkilerinin ve gizli toplantılarının güvensizliğini ortaya koyan bir gösterge olarak değerlendirildi.
Örgütün düzenlediği gizli toplantılar da iddianamede detaylı bir şekilde ele alındı. Bu toplantıların, operasyon öncesinde yapıldığı ve toplantılardaki ana konunun, gözaltı süreçleri, ifade verme biçimleri ile olası senaryolar üzerinde mi konuşulduğu belirtildi. Toplantılarda üst düzey grup üyelerine, gözaltına alınacak kişilerin nasıl ifade verebilecekleri hakkında bilgi verildiği ve bu süreçte örgütün ifşasını önlemek adına önlemler alındığı ifade edildi.
İddianamede ayrıca, soruşturma sürecinin masraflarının karşılanması amacıyla 130-140 avukatın finanse edildiğine dikkat çekildi. Bu avukatların, İBB bürokratlarıyla ilgili delilleri ele almaya yönlendirilerek, gözaltına alınan veya alınacak şahısların ifadelerine etki etmeye çalışıldığı iddia edildi. Örgüt, ifade vermesi muhtemel şahısların bilgilerini saklamaya yönelik bir yapılanma içerisine girmiş gibi görünmekte. Bu durum, iddianamenin temel çerçevesini oluşturan önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.
1
Aliağa’da Gaz Zehirlenmesi: 1 Ölü, 3 Ağır Yaralı!
6866 kez okundu
2
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Paket Çalışmalarını Başlattı!!
4929 kez okundu
3
Trabzonspor – Fenerbahçe Derbisinde Olaylar: 13 Taraftar Gözaltına Alındı
4478 kez okundu
4
Adıyaman’da 70 Yaşındaki Adamın Cenazesi Bulundu
3363 kez okundu
5
İZSU’da büyük değişim: Yeni atamalar yapıldı!
3220 kez okundu