İran Dışişleri Sözcüsünden İsrail ve Hizbullah Açıklaması

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimle ilgili açıklamalarda bulundu. Kenani, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına yönelik katliamlarının ardından uluslararası kamuoyunu yanıltmak için sahte senaryolar ürettiğini belirtti. Ayrıca, İsrail’in Golan Tepelerindeki Majdal Shams bölgesinde yaşanan olayla ilgili konuşma ve yorum yapma hakkının olmadığını vurguladı.

Kenani, İsrail’in ahlaki meşruiyetini kaybettiğini ve başkalarını suçlama hakkına sahip olmadığını ifade etti. İsrail’in Lübnan’da Hizbullah ile gireceği herhangi bir çatışmanın bölgede istikrarsızlığa ve gerilime yol açacağı konusunda uyardı. İsrail’in Lübnan’a müdahalesinin savaşa neden olabileceğini ve öngörülemez bir karşılık görebileceğini söyledi.

İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri’ndeki Majdal Shams’a düzenlenen saldırıda 12 İsraillinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Hizbullah saldırıyla hiçbir şekilde bağlantılı olmadığını belirtirken, daha önce Golan Tepeleri’ndeki bir İsrail üssüne roket saldırısı düzenlediğini açıklamıştı.

Hizbullah’ın İsrail ile yaşanan gerilimi reddettiği ve saldırının kendileriyle ilişkisinin olmadığını savunduğu belirtildi. Saldırının ardından İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimin artması endişeleri derinleştirdi. Hizbullah, bölgede herhangi bir gelişmeye karşılık vermeye hazır olduklarını ancak barışçıl çözüm için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

Hizbullah’ın açıklamalarının ardından uluslararası toplum da durumu yakından takip etmeye devam ediyor. İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki varlığını güçlendirmesi ve bölgede gerilimi arttırıcı adımlar atması endişe yaratmaya devam ediyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah da taraflara sükunet çağrısında bulunarak çatışmaların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.

Öte yandan, İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimin daha da tırmanması halinde bölgede yeni bir savaşın patlak verebileceği endişeleri artıyor. Tarafların gerilimi azaltıcı adımlar atması ve diyalog yoluyla sorunları çözme çabalarını sürdürmeleri önem taşıyor. Bu şekilde, bölgedeki istikrarın korunması ve barışın sağlanması için önemli bir adım atılmış olacaktır.