İsrail, Suriye’nin iç savaşta yaşadığı karmaşadan yararlanarak, Suriye hükümetine bağlı hedeflere yönelik yoğun hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor. Son olarak, Suriye’nin başkenti Şam’daki Genelkurmay Başkanlığı’na ait binalara öğle saatlerinde bir hava saldırısı gerçekleştiren İsrail ordusu, bu operasyonun ardından peş peşe yeni saldırılar düzenledi. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı’nın vurulma anları, Suriyeli haber kanalı Syria TV ile Katar merkezli Al Jazeera ve Suudi Al Arabia televizyonları tarafından canlı yayımlandı. Bu medya kuruluşları, saldırıların ardından bölgeden yükselen yoğun dumanları da ekranlara taşıdı. Ayrıca, saldırılar sonucunda İsrail savaş uçakları, Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesini de hedef aldı ve bu alandan dumanlar yükseldi. Suriye Sağlık Bakanlığı, bu olaylarda 9 kişinin yaralandığını belirtirken, Suriye hükümetinin olaylarla ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı dikkat çekti.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, saldırılara ilişkin bir açıklama yaparak, sosyal medya üzerinden uyarılarının sona erdiğini ve “şimdi acı darbeler gelecek” ifadelerini kullandı. Hedeflerin arasında, Suriye’nin güneyinde yer alan Süveyda bölgesindeki Dürzilere saldıran güçlerin de olduğunu belirtti. Katz, Dürzilere yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için operasyonların devam edeceğini vurguladı. “IDF, Süveyda’da Dürzilere saldıran güçler tamamen geri çekilene kadar etkili operasyonlarına devam edecek,” diyen Katz, İsrail’deki Dürzi topluluğuna, Suriye’deki akrabalarını koruyacağına dair güvence verdi. Ayrıca, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı olarak, bu taahhütlerine riayet edeceklerini belirtti.
Bu gelişmeler, Suriye’nin iç mekanizmasında yaşanan karışıklıkların yanı sıra, İsrail’in bölgedeki stratejisi üzerinde de önemli etkilere yol açabilir. Suriye hükümetinin zayıf durumu, İsrail’in daha fazla askeri müdahalelerde bulunmasına imkan tanırken, bölgedeki Dürzi topluluğunun durumu da ayrı bir endişe kaynağı haline gelmektedir. Dürzilerin, Suriye’nin güneyinde, özellikle de Süveyda bölgesinde, zaman zaman hedef alınan bir grup olarak öne çıkması, İsrail’in onları koruma vaadiyle birleşen bir strateji yürütmesine neden oluyor. Tüm bu gelişmeler, bölgenin istikrarı açısından ciddi sorunlara yol açma potansiyeline sahip.
İsrail ordusunun, Suriye’deki hava saldırıları, sadece askeri hedefleri değil, aynı zamanda sivilleri de tehdit ederek barış sürecini baltalamayı sürdürüyor. Suriye hükümeti, özellikle yaşanan sivil kayıplar konusunda tepkilerini dile getirip uluslararası toplumdan destek talep edebilir. Ancak, uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklıklar ve güç dengeleri göz önüne alındığında, bu taleplerin ne ölçüde bir karşılık bulabileceği belirsizliğini koruyor.
Özetle, İsrail’in Suriye’deki hedeflerine yönelik düzenlediği hava saldırıları, bölgedeki savaş ortamının karmaşıklığını artırmaya devam ederken, Suriye hükümetinin zayıflığı ve Dürzi topluluklara yönelik tehditler, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde yeni dinamikler oluşturma riski taşımaktadır.