İzmir Körfezi’nde Balık Ölümleri ve Kötü Koku Tehlikesi

0

BEĞENDİM

0

İzmir Körfezi, geçtiğimiz yıl meydana gelen ve hava sıcaklıklarının artması ile tekrar ortaya çıkan kötü kokularla gündemdeki yerini korumakta. Bu durum, aynı zamanda bölgedeki balık ölümleri ile de birleşince endişe verici bir tablo oluşturuyor. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, 47 yıllık araştırmaları sonucunda, ilk kez 2 yıl üst üste balık ölümleri ile karşılaştığını belirtti. Prof. Dr. Yaşar, denizin artık çok kirli olduğunu ve bu durumdan dolayı ciddi bir plankton patlaması yaşandığını vurguladı. Ayrıca denizin renginin koyu kahverengi olduğunu ifade etti.

Geçtiğimiz yıl yaşanan toplu balık ölümleri sonrasında, İzmir Körfezi’nde sular yine kötü bir koku ile kaplandı. Özellikle Bayraklı, Karşıyaka ve Turan sahillerinde irili ufaklı ölü balıklar su yüzeyine çıkmaya başladı. Kötü kokular, bölgedeki sık yaşanan bir durum olarak tekrar gündeme gelirken, balık ölümlerinin de arttığı gözlemleniyor. Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu kirliliğin nedenlerinin başında, derelerden gelen fabrikaların arıtmadan atılan sular olduğunu ifade ediyor. 2007 yılında derelerin altının betonlanmasının bu sorunun daha da büyümesine sebep olduğunu belirten Yaşar, bu durumda derelerin altlarının onarılması gerektiğini vurguladı.

2003 yılında yapılan bazı çalışmalar sonucunda İzmir Körfezi masmavi bir hale gelirken, bu durum o dönemde “İzmir mucizesi” olarak basında yer bulmuştu. Ancak 2005 yılından sonra, kirliliğin tekrar artmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, belediye yetkililerinin hala alüminyum sülfatlarla uğraşmasını eleştirdi. Yetkililerin “Kuzey sirkülasyon kanalı açacağız, ortam temizlenecek” gibi açıklamalarının bu kirlilikle hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade etti. Gözler, şimdi bölgedeki çevre temizliği ve balık ölümlerinin önlenmesi için yapılacak adımlara çevrildi.

İzmir’deki bu durum, sadece yerel halkı değil, aynı zamanda çevre bilimcileri ve ekolojistler açısından da büyük bir endişe kaynağı. Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın açıklamaları, kirlilik ile mücadelede büyük bir bilinç oluşturulması gerektiğine işaret ediyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstüne çıkmasıyla birlikte, hem çevreyi hem de deniz ekosistemini olumsuz etkileyen faktörler artmakta. Balık ölümleri ve kötü kokular, bunun en belirgin örnekleri olarak ortaya çıkıyor.

Sonuç olarak, İzmir Körfezi’ndeki bu kirlenme durumu, hem bölgenin ekosisteminde hem de yerel balıkçılıkla uğraşan halk için ciddi tehditler barındırıyor. Gerek çevre düzenlemesi gerekse de sanayi atıklarının yönetimi konusunda daha etkin ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemek, gelecekte doğanın ve insan yaşamının kalitesini artırmak açısından büyük önem taşıyor.