İzmir’de Elektrik Çarpması Davasında Şok İfadeler!
Görüntülenme Sayısı : 38

İzmir’de Elektrik Çarpması Davasında Şok İfadeler!

ABONE OL
20 Mayıs 2025 18:46
İzmir’de Elektrik Çarpması Davasında Şok İfadeler!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İzmir’in Konak ilçesinde, 12 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen ve sağanak yağış sırasında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’la ilgili davanın duruşması, tanık ifadeleriyle birlikte devam etti. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, 11’i tutuklu toplam 42 sanık dinlendi. Acılı baba Ahmet Abi, duruşma sırasında yaptığı konuşmada, mahkeme önünde İZSU ve yetkili firma hakkında ağır iddialarda bulundu.

Baba Ahmet Abi, “İZSU, elektrik akımının bulunduğu yere 3 mazgal adı altında 3 mayın döşemiştir,” diyerek kurumu ağır bir şekilde eleştirdi. Ayrıca, İzmir’de su birikintisi oluşturacak altyapı çalışmalarının yapılmadığına dikkat çekti ve “Bu insanlar canını 1-2 milyon liraya alırız diyor,” diyerek altyapı çalışmalarını yapan firmanın sorumsuzluğuna vurgu yaptı. Diğer yandan, mazgalların temizliğinin yapılmadığını ve bu nedenle can kayıplarının yaşandığını belirtirken, “Sizlerin vicdanı rahat mı? Burada vefat eden benim kızım değil, sizin çocuğunuz olabilirdi,” şeklinde duygusal bir konuşma yaptı. Ahmet Abi, “Mesele sadece benim kızımın kaybı değil. Benim gözümde yetkili firmanın yönetim kurulu üyeleri ve belediye başkanları da suçludur. Görevinizi yapın, insanları öldürmeyin,” ifadelerini kullandı.

Duruşmada yer alan tutuklu sanıklardan Ahmet Orhan Kaygısız ise suçlamaları reddederek, bilirkişi raporunda 2. derece kusurlu bulunduğunu kabul etmediğini dile getirdi. Kaygısız, “Kendi görev tanımımda mevcut hizmeti kontrol etme yükümlülüğüm bulunmamaktadır,” diyerek sorumluluk alanının dışındaki bir durumdan ötürü suçlu gösterilmesini haksız bulduğunu belirtti. 9 Ocak 2024 tarihlerinde yapılan çalışmalarla ilgili de, “O tarihte görevli değilim,” diyerek kendini savundu. Kaygısız, “Arıza onarım şefi ile teknik onarım şefi olan görevim karıştırılmamalıdır,” diyerek iş yükünün ve sorumluluğunun net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Tanıklardan Özkan Kuru, arıza giderme süreçleri hakkında detaylı bilgi verdi. Kuru, arıza sigorta sürecinin başladığını ve yerel yönetimlerden gerekli bildirimlerin yapıldığını söyledi. “Gece yarısı gelen arıza bildirimlerinde bazı durumlar gözden kaçabilir. 9 Ocak’ta arıza giderildiğine dair resmi bir bildirim yapılmadığını biliyorum,” şeklinde konuştu ve gruplarda yapılan bu tür bildirimlerin yöneticilere iletildiğini kaydetti. Bu tür bilgi eksikliklerinin, olayın önlenmesi konusundaki yetersizlikleri ortaya koyduğunu ifade etti.

Özetle, İzmir’in Konak ilçesindeki bu dava, halkın güvenliğini tehdit eden bir altyapı eksikliği ve sorumsuzluk teması etrafında dönerken, duruşmalarda ailelerin yaşadığı derin acılar ve yetkililerin sorumluluklarının sorgulanması ön planda. Ahmet Abi gibi babaların, kaybettikleri evlatlarının acısını dile getirirken, yetkililerin ve altyapıyı yöneten firmaların sorumluluklarının net biçimde belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Dava süreci, hem mağdur aileler hem de sorumlu kuruluşlar açısından ciddi sonuçlar doğuracak bir boyut kazanmış durumda.

En az 10 karakter gerekli