İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR’deki toplam 23 bin işçinin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonucunda herhangi bir anlaşmaya varılamayınca, 28 Mayıs’ta grev kararı alındı. İlgili belediyeler, işçilere en düşük maaşı yan haklarla birlikte önce 65 bin TL, ardından Eylül ayında 71 bin 500 TL’ye yükseltmeyi teklif etti. Ancak, DİSK/Genel-İş Sendikası, işçilerin yan haklar dahil en düşük maaşının 85 bin TL olmasını talep ettiği için bu teklifi reddetti.
İşçilerin greve çıkmasıyla birlikte sosyal medyada durumu değerlendiren gazeteci Nevşin Mengü, İzmir’deki ortamın gergin olduğunu belirtti. DİSK’e bağlı belediye işçilerinin grev halinde olduklarını ifade eden Mengü, belediyenin çöpleri toplatmaya çalıştığını, fakat işçilerin buna engel olduğunu söyledi. Belediye, yan haklar da dahil olmak üzere en düşük maaşın 65 bin TL’ye çıkacağını, Eylül ayında da 71 bin 500 TL’ye yükseltileceğini ifade etti. Fakat işçiler, kendilerinin talep ettiği miktarı kabul etmedi ve yan haklar dahil en düşük maaşın mutlaka 85 bin TL olması gerektiğini belirtti.
İşçilerin talepleri arasında, Tunç Soyer döneminde uygulamaya konulan “işe gelme primi” adlı yan hak da bulunmaktadır. Bu uygulama gereği, işçi bir ay boyunca rapor almazsa ve işe gelirse, belli bir prim alabiliyor. Ancak işçiler, mevcut yan haklarının yetersiz olduğunu ve daha iyi bir yaşam standardı için mücadele ettiklerini söylüyor. DİSK’in İzmir’deki etkinliği oldukça güçlü. Fakat, belediyenin şu an 30 milyar TL borcu bulunmakta ve bu borç yapılandırılmış durumda. Bu durum, işçilerin grev talebi etrafindaki gerginliği artırıyor.
Grev, hem işçiler hem de belediye yönetimi açısından zorlu bir süreç haline gelmiş durumda. İşçilerin talep ettikleri maaş artışının yanı sıra, yan hakların gözden geçirilmesi de önemli bir konu olarak öne çıkıyor. DİSK yönetimi, bu süreçte belediyeye kayyum atanması için harekete geçiyor olabilir, çünkü yaşanan bu ekonomik sıkıntılar ve işçi talepleri sosyal ve ekonomik istikrar bakımından sıkıntılı bir durumu ortaya çıkarıyor. Gelişmeler, özellikle İzmir genelinde gelecek günlerde daha fazla ivme kazanabilir ve bu durumun nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.
Özetle, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaklaşık 23 bin işçi, iyi bir yaşam standardı için verdikleri grev mücadelesiyle dikkat çekiyor. DİSK/Genel-İş Sendikası, işçilerin hakları konusunda kararlılığını sürdürürken, belediyenin borç durumu ve mali sıkıntıları grevin seyrini etkileyecek faktörler olarak öne çıkıyor. İzmir’de sosyal adalet ve işçi hakları mücadelesi, önümüzdeki günlerde daha da yoğunlık kazanabilir.