Özdağ, Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçlamasıyla Tutuklandı

0

BEĞENDİM

0

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Millet İttifakı içerisinde yer alan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında başlattığı soruşturma, Özdağ’ın Antalya’da düzenlenen il başkanları istişare toplantısında yaptığı açıklamaları gerekçe gösteriyor. Özdağ, bu toplantıda Türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü sorgulayan ifadelerde bulundu. Savcılık, Özdağ’ı ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlamasıyla yargılayarak tutuklanmasını talep etti. Bunun ardından Özdağ, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı ve soruşturma süreci devam etmektedir.

Ne Olmuştu?

Ümit Özdağ, toplantıda yaptığı konuşmada, “Hiçbir Haçlı seferi Türk milletini deist, ateist, Hristiyan yapamamıştır” şeklinde ifadeler kullandı. Bu ifadeleriyle, Erdoğan döneminde Türkiye’nin dinamiklerinin değiştiğini, Türk toplumunun inançları ile oyun oynandığını iddia etti. Özdağ, Erdoğan döneminde, toplumda deist ve ateist bireylerin oranının yüzde 16’ya yükseldiğini ve bunun halk arasında dinle ilgili bir soğuma yarattığını belirtti. Özdağ, bu durumun siyasi iktidardan kaynaklandığını savundu.

Ayrıca, Özdağ, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularını eleştirerek, “Erdoğan bilmelidir ki Cumhuriyeti kuran kadrolar, Türk milletinin inancına, tarihine ve kültürüne saldırmamış; aksine, Atatürk ve silah arkadaşları, Türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü korumuş, geliştirmiştir” dedi. Bu söylemler, Özdağ’ın, mevcut iktidarın geçmişe ve kültürel değerlere yönelik yaklaşımını sorgulayan bir tutum sergilediğinin göstergesi oldu. Özdağ, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ı tarihi mitler ve yanlış bilgilerle eleştirdi ve onu “tarihi fesli bir deli” olarak nitelendirdi.

Bu sözler sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özdağ hakkında derhal harekete geçerek, kamuoyunda oluşturduğu tepki ve kargaşa nedeniyle re’sen soruşturma açtı. Soruşturmanın kapsamı, yalnızca Özdağ’ın Antalya’daki konuşması ile sınırlı kalmayıp, genel olarak siyasi söylem ve kutuplaşma üzerinde etkili olacak şekilde genişletildi. Soruşturmanın hedefi, halk arasındaki kin ve düşmanlık oluşturma suçlamaları çerçevesinde yer alıyor ve bu noktada Özdağ’ın ulusal birliğe olan olumsuz etkileri masaya yatırılmakta.

Tutuklama ve soruşturma süreci, Türkiye’de Artan siyasi çatışmaların ve kutuplaşmanın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ümit Özdağ, bu durumu özgür düşünce ve ifade hakkının kısıtlanması olarak yorumlarken, durumu hukuki bir mücadele alanı olarak belirliyor. Türkiye’nin siyasi yapısındaki bu tür olaylar, halk arasındaki farklı görüşlerin çatışması, ifade özgürlüğünün sınırları ve siyasi liderlerin sorumlulukları üzerinde tartışmalar yaratmaya devam edeceğe benziyor.