Silivri Cezaevi’nde yaklaşık 5 ay süresince tutuklu kaldıktan sonra, 26 Ekim 2023 tarihinde tahliye edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Özdağ, cezaevinde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve diğer tutuklulara da selam göndererek duygularını dile getirdi. Özdağ, “Silivri Cezaevi’nde kalanlara ayrı ayrı selamlarımı yolluyorum. Ekrem Bey’e, Buğra Bey’e, hiç içeride olmaması gerektiğini düşündüğüm Ayşe Barım Hanım’a selamlarımı iletiyorum. Düşman ceza hukuku çerçevesinde içeride tutulan herkese selamlarımı yolluyorum” dedi.
Özdağ, kendisinin 5 ay içeride kaldıktan sonra tahliye olmasının bazı kesimlerde sevinçle karşılandığını ancak devam eden hukuksuz uygulamalar nedeniyle bu sevincin buruk olduğunu ifade etti. Tahliyeyi bir sevinç kaynağı olarak görse de, “İnşallah hukuk devleti tesis edildiğinde tüm yurttaşlar bağımsız yargı oluştuğunda sevineceğiz ama daha önce kişisel sevinç alanında kalıyor ki bu da sorumluluk mevkiinde olan siyasetin yapmaması gereken bir şey” diyerek durumun ciddiyetini vurguladı. Aynı zamanda basına yönelik eleştirilerde bulunan Özdağ, “İnşallah Türkiye’de siyasetçiler basından korkarlar ama basın siyasetçilerden korkmaz” ifadelerini kullandı.
Özdağ, yeni anayasa talebine ilişkin olarak da çeşitli yorumlarda bulundu. Cezaevindeki zamanını değerlendirdiğini ve bu süre zarfında birçok gazete okuduğunu belirterek, “10 gazete okuyordum ve cezaevinde yayın yapmayan 3 televizyon kanalının yayın yapması için Adalet Bakanlığı’na başvurdum ve kabul ettiler, onları da izleme şansım oldu” dedi. Bununla birlikte, sürekli olarak avukatlar ve ziyaretçilerle bir araya geldiğini, toplamda 12 ziyaretçiyi kabul ettiğini aktardı.
Özdağ, Türkiye’de siyasetin yüksek tansiyon içindeki durumu ile ilgili olarak bir değerlendirme yaptı ve toplumda yaratılan bu yüksek tansiyonun iktidarı daha fazla etkilediğini belirtti. Ülke olarak bu durumdan hızla çıkılması gerektiğini vurgulayan Özdağ, “Bunu düşürmek de çok kolay. AYM kararlarını, AİHM kararlarını uygulayın. Yeni anayasa çalışmalarına başlamadan önce mevcut anayasanın gereklerini yerine getirin ki yeni anayasa talebinin haklılığı ve meşruluğu olsun” dedi.
Özdağ, bu aşamanın atılmasının, ceza hukuku uygulamalarında yapılan haksızlıkların sonlandırılması açısından büyük önem taşıyacağını ifade etti. “Anayasa ve yasalar bizi korumuyor ama aynı yasalar vatandaşların bir bölümünü, iktidara yakın olan bölümü koruyor. Bu adil ve doğru değil. Bir millete bir hukuk olur” şeklinde konuşarak, adaletin herkes için eşit olması gerektiğinin altını çizdi. Özdağ, bu tür hukuksuz uygulamaların son bulmasını talep ederek, Türkiye’nin doğru bir yolda ilerleyebilmesi için adaletin sağlanması gerektiğini savundu.