Özgür Özel’e Saldıran Tengioğlu’na 2. Duruşma!

0

BEĞENDİM

0

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in 4 Mayıs’ta Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen cenaze töreninden ayrılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Kamu görevlisine yönelik “kasten yaralama” suçundan dolayı hakkında 2 yıl 3 aydan 4,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Tengioğlu, tutuklu bulunmakta. Duruşma, İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti ve sanık Tengioğlu, tutuklu olduğu Çorlu’daki cezaevinden SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

“APTALLIKTI, PİŞMANIM”

Duruşma sırasında Selçuk Tengioğlu, yaptığı savunmada, “Ben sadece pişmanlık çekiyorum. Yaptığım fiziksel hareket sadece aptallıktan kaynaklanan bir şey. Pişmanlığını çekiyorum, başka bir şey değil.” ifadelerini kullandı. Bu beyanları, olayın sebeplerinin ve sonuçlarının daha derinlemesine bir şekilde analiz edilmesine neden oldu. Kendisi, yaşanan olayın kendisi için nasıl bir pişmanlık kaynağı olduğunu dile getirerek, davranışının mantıksızlığını kabul etmiş oldu.

“AİLESİNDEN ÇOK ÖZÜR DİLERİM”

Ayrıca, Tengioğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ailesinden de özür diledi. “Sayın genel başkanımın annesinden, babasından, ailesinden çok özür dilerim. İnsanların siyasi hayatında zaman zaman böyle olaylarla karşılaşıyorlar. Yaptığımdan dolayı ailelerinden özür diliyorum.” şeklindeki sözleri, olayın ciddiyetini biraz azalttığı düşüncesini ortaya çıkardı. Ancak, siyasetin içinde yaşanan bu tür olayların toplumsal algı üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında özür dilemek, suçun sonuçlarını ortadan kaldırmadığı gibi, durumu değerlendirme ve karar verme aşamasında mahkeme heyetine de bilgi vermekteydi.

DURUŞMA 4 EYLÜL’E ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 4 Eylül 2023’e erteledi. Bu süre zarfında, hem sanık hem de davacı taraf için çeşitli hukuki süreçlerin değerlendirileceği ve olaya dair ek delillerin toplanacağı belirtiliyor. Mahkeme, duruşmanın ilerleyen günlerinde yaşanan olayın daha detaylı bir biçimde incelenmesini sağlamaya çalışacak. Bu durum, toplumsal barış ve siyasi etik açısından önemli bir gelişme olarak kaydediliyor.

Sonuç olarak, bu mahkeme süreci sadece duruşma ve sonuçlarıyla sınırlı kalmayacak; aynı zamanda Türkiye’deki siyasi iklim ve toplumsal çatışmalar üzerine de tartışmaların başlamasına vesile olabilecektir. Söz konusu olay, sadece bireysel anlamda değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de yankı bulacak bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.