88 yaşındaki Papa Francis, Şubat ayında yaşadığı şiddetli bronşit nedeniyle Roma’daki Gemelli Hastanesi’nde çift taraflı zatürre teşhisi ile 38 gün süren bir tedavi süreci geçirdi. Üç hafta önce hastaneden taburcu olan Papa, dün Hristiyanlık aleminde büyük bir öneme sahip olan Paskalya Bayramı’nda halkla tekrar bir araya geldi. 2013 yılından bu yana papalık görevini sürdüren Papa Francis, bu süre zarfında birçok sağlık sorunu ile karşılaşmıştı.
Ölümünden sadece bir gün önce, Vatikan’da ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile bir görüşme gerçekleştiren Papa, bilhassa son süreçte oldukça dikkat çekici bir sağlık tablosu sergiledi. 22 Şubat tarihinde astım krizi geçirdiği bildirilmiş ve durumunun “kritik” olduğu ifade edilmiştir. Vatikan, 23 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Papa’nın solunumla alakalı başka bir kriz yaşamadığını, hafif bir böbrek yetmezliği başlangıcının gözlemlendiğini ve burun üzerinden yüksek akımlı oksijen desteği aldığı bilgisini vermiştir.
3 Mart’tan itibaren tedavi sürecinde hafif iyileşme belirtileri göstermeye başlayan Papa, 12 Mart’ta çekilen son göğüs röntgeninin önceki günlerdeki iyileşmeleri radyolojik olarak doğruladığını bildirmiştir. Nihayetinde, Papa Francis, 23 Mart’ta hastane balkonundan halkı selamlayarak taburcu olmuştur. Prof. Sergio Alfieri, 25 Mart’ta verdiği bir demeçte, Papa’nın hastanede geçirdiği süre boyunca iki kez ölümden döndüğünü belirtmiştir. Bu durum, Papa’nın hayatının son günlerinin ne denli zorlu geçtiğini gözler önüne sermektedir.
Papa Francis, Aralık 2023’te Meksikalı bir medya kuruluşuna verdiği demeçte, kendi cenaze töreninin şatafatlı değil sade bir şekilde yapılmasını talep ettiğini ifade etmiştir. Bu arzusunun yanı sıra, Papa’nın mezarının da geleneksel olarak diğer papaların aksine Vatikan’daki Aziz Petrus Bazilikası yerine, her dış gezisinden önce ve sonra özel olarak dua ettiği Azize Büyük Meryem Bazilikası’nda hazırlanacağı bilgisi dikkat çekmektedir.
Papa Francis, Katolik aleminin 266. papası olarak 2013 yılında, selefi Papa 16. Benediktus’un tarihi istifası sonrası papalık görevi üstlenmiştir. 12 yıldan fazla bir süre boyunca bu kutsal görevi ifa eden Papa, Latin Amerika kökenli olan ilk Papa olarak da tarihe geçmiştir. 17 Aralık 1936’da Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te dünyaya gelen Papa Francis’in gerçek adı Jorge Mario Bergoglio’dur. Ailesi İtalyan göçmenlerden oluşmaktadir.
Genç yaşta katıldığı Katolik rahiplik yolculuğunda 1969 yılında papazlık görevine başlamış, 1973 yılında ise Cizvit Tarikatı’nın bir üyesi olmuştur. Bergoglio, Katolik Kilisesi içinde hızla yükselerek 1998 yılında Buenos Aires Başpiskoposu unvanını almış ve akabinde 2001’de Kardinal unvanını kazanmıştır.
Tüm bu bilgiler, Papa Francis’in hayatı boyunca gösterdiği azim ve kararlılığı ortaya koyarken, sağlık sorunları ile mücadelesinin de ne denli zorlu geçtiğini gözler önüne sermektedir.