0

BEĞENDİM

0

Yiğit Bulut’un Vefatı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi gazeteci yazar Yiğit Bulut, tedavi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesi‘nde hayatını kaybetti. Bu olay, Türk medyası ve siyaset dünyasında büyük bir üzüntü yarattı. Bulut’un vefatı, hem ailesi hem de sevenleri için derin bir kayıp olarak değerlendirildi.

Olayın ardından, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner ve AKP İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, Yiğit Bulut’un hayatını kaybettiği hastaneye gelerek onun ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilediler. Ziyaretlerinin ardından, Soylu, Güner ve Özdemir hastaneden ayrıldı. Bu süreç, aynı zamanda siyaset ve sağlık camiasının Bulut’a verdiği değeri gözler önüne serdi.

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, “Başımız sağ olsun.” diyerek Bulut’u tanımladı. “Yiğit Bey bu memlekete hizmet etmiş bir değerdi.” ifadesini kullandıktan sonra, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Yiğit Bulut’u ziyaret ettiklerini açıkladı. Tedavi sürecinde Kemoterapi uygulandığını belirten Güner, “Son hafta durumu biraz kötüleşti ve bugün biliyorsunuz kendisini kaybettik.” dedi.

Güner, ayrıca Bulut’un ailesine sabırlar dilerken, cenaze sürecine dair bilgilerin ailenin tarafından paylaşılacağını ifade etti. “Bizler inşallah son görevimizi yapmak için orada olacağız.” diyerek kendisinin de Bulut’un cenaze törenine katılacağını belirtti. Ayrıca, Bulut’un Şubat ayından beri tedavi gördüğü ve periyodik olarak bu tedavileri aldığına dikkat çeken Güner, yakın zamanda sağlık durumunun takip edildiğini vurguladı. “Kendisi kanser hastasıydı.” diyerek Bulut’un hastalığına dair bilgileri paylaştı. Güner’in bu açıklamaları, Bulut’un hastalığının ciddiyeti hakkında bilgi verdi ve onun mücadelesine dair bir derinlik kazandırdı.

Yiğit Bulut, medya alanında önemli bir isim olmasının yanı sıra, siyasetle de iç içe olan bir figürdü. Vefatı, Türkiye’de birçok kişi tarafından hüzünle karşılandı ve onun hatırası, yalnızca ailesi ve yakınları değil, aynı zamanda onu tanıyan, seven ve takdir eden geniş bir kitle tarafından anılmaktadır. Bu olay, sağlık sorunlarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken, medyanın ve siyasetin sosyal etkisini de hatırlatmaktadır.