Küresel ekonominin faiz indirimleri ve ekonomi politikalarında gevşeme konularının gündemde olduğu bir dönemde, Branchout Türkiye tarafından yayımlanan ‘Birleşme ve Satın Almalar Görünümü 2023’ raporu, 2023 yılına ilişkin birleşme ve satın alma anlaşmalarının ekonomik görünüme etkilerini ortaya koydu. Rapora göre, küresel ölçekte birleşme ve satın alma işlemleri son 10 yılın en düşük seviyesine gerileyerek 3,1 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Bu durumda küresel ekonomideki enflasyonist ortam, yüksek faizler ve finansmana erişimdeki zorluklar gibi faktörler etkili oldu. ABD, Çin, Birleşik Krallık, Japonya ve Hindistan, genel görünümde ilk beş sırayı oluşturdu.
Raporda ayrıca, Türkiye’deki birleşme ve satın alma işlem hacminin 2023 yılında 3,3 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtilmektedir. Geçen yıla göre işlem adetlerinde benzerlik görülürken, Türkiye’deki işlem hacminin 7,9 milyar dolara kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Türkiye’de gerçekleştirilen 520 işlemin 248’i stratejik yatırımcılar, 272’si finansal yatırımcılar tarafından gerçekleştirildi. Türkiye, 2023’te 1 milyar doları aşan bir işlem gerçekleştiremedi ve en büyük işlemler 500 milyon dolar seviyesinde kaldı.
Türkiye’deki birleşme ve satın alma işlemlerinin yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen 520 işlemden 419’unun yerli, 83’ünün yabancı ve 18’inin ise yerli ve yabancı ortak imzaları olduğu belirtilmektedir. Türkiye’deki işlem hacminin içinde yerli yatırımcıların yüzde 41, yabancı yatırımcıların ise yüzde 40 pay aldığı görülmektedir. Türkiye’de en büyük yabancı kökenli işlem hacmi, finansal yatırımcılar tarafından gerçekleştirildi.
Raporda sektörel kırılmalara da değinilerek, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründe en çok işlemin gerçekleştiği belirtilmektedir. Bu sektörü finansal hizmetler, enerji, maden ve petrol, perakende ve tüketici ürünleri, endüstriyel üretim, otomotiv ve kimya sektörleri takip etmektedir. En büyük işlem hacmi ise endüstriyel üretim, otomotiv ve kimya sektöründe yakalanmıştır.
2024 yılında finansman kaynaklarına erişimin bir ölçüde kolaylaşacağı ancak ekonomik ve politik dalgalanmaların devam edeceği öngörülmektedir. Türkiye’ye yönelik yatırım iştahının artması ve girişim ekosisteminin gelişmesinin umut verici olduğu belirtilmektedir. Türkiye’nin her koşulda girişim ekosisteminin geliştirilmesi ve yabancı yatırımcılar için cazip bir bölge olma özelliğini sürdürdüğü vurgulanmaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.