Diyarbakır iline bağlı Merkez Bağlar ilçesindeki kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos 2023 tarihinde kaybolan ve daha sonra 8 Eylül 2023 tarihinde Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili olarak yürütülen soruşturma, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından devam etmektedir. Olay, kaybolduğu gününden itibaren büyük bir infiale neden olmuş ve basında geniş yer bulmuştur. Narin’in kaybolması, aile ve çevresindeki insanlar için büyük bir üzüntü kaynağı olmuş, yerel halk da çok sayıda kişiyle birlikte arama çalışmaları gerçekleştirmiştir. Ancak Narin’in cansız bedeninin bulunması, bu trajedinin boyutunu daha da derinleştirmiştir.
Soruşturma sürecinde, 22 şüpheli Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Uzun süren sorgu işlemleri sonucunda, Narin’in annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Fuat Güran, iki kuzeni ve yengesi dâhil olmak üzere toplamda sekiz kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer yandan, baba Arif Güran’ın da bulunduğu dört kişi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, davanın seyrini ilginç bir hale getirirken, soruşturmanın derinlemesine incelenmesini bir zorunluluk haline getirmiştir.
Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği, Yüksel ve Enes Güran’ın tutuklamalarına karar verirken, “şüphelilerin aşamalarda verdikleri beyanlardaki çelişkileri” gerekçe gösterdi. Bu noktada, şüphelilerin ifadelerinde herhangi bir tutarlılık olmaması, kaybolduğu gün yaşanan olayların net bir biçimde anlatılamaması dikkat çekici bir unsur olarak belirtildi. Ayrıca, adli tıp raporunun henüz gelmemiş olması ve birçok şüpheli ile tanığın çelişkili beyanlarının varlığı, soruşturmanın seyrini etkileyen diğer önemli boyutlar oldu.
Mahkeme kararında ifade edilen noktalar oldukça dikkat çekicidir. “Şüpheliler Enes Güran ve Yüksel Güran’ın üzerine ‘Çocuğu kasten öldürmek’ suçlamasıyla ilgili olarak, mevcut delil durumu kuvvetli bir şüphe yaratmaktadır,” denildi. Ayrıca, “delillerin karartılma ihtimali” ve “soruşturmanın seyri açısından adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı” da vurgulandı. Bu çerçeve içerisinde, suçlamalara yönelik somut delillerin varlığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesine dayanan geçerli şüphe sebepleri olarak mahkemece kabul edildi.
Sonuç olarak, Narin Güran cinayeti davası hem yerel hem de ulusal basında geniş yankı bulmakta ve toplumda büyük bir endişe yaratmaktadır. Sürecin devamında, gerçekleştirilecek ek araştırmalar ve ortaya çıkan yeni deliller, soruşturmanın seyrini değiştirme potansiyeli taşımaktadır. Narin’in kaybolması ve sonrasındaki gelişmeler, toplumun adalet arayışında önemli bir dönüm noktası olarak kalacak gibi görünmektedir. Yargı sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, mağdur ailenin ve toplumun adalete olan inancı için son derece kritik bir öneme sahiptir. Bu çerçevede, sorumluların adalet önünde hesap vermesi, toplumsal barış ve huzur açısından son derece önemlidir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.