Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris’in, maymun çiçeği virüsünün eskisinden daha hızlı yayıldığını ve yüksek ölüm oranına sahip olduğunu açıklaması sonrası Türkiye’de de endişeye yol açan hastalıkla ilgili ÇÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, değerlendirmelerde bulundu.
M-Çiçeği’nin yeni bir hastalık olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Yeşim Taşova, hastalığın maymunlarda 1958’de, insanlarda ise 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görüldüğünü ve ardından Orta ve Batı Afrika’daki tropikal yağmur ormanlarının bulunduğu 11 ülkede görüldüğünü belirtti. 2022 yılına kadar hastalığın zaman zaman Afrika kıtasından enfekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınarak, buralarda az sayıda insanı etkilediğini ekledi.
2022 yılında Afrika dışında ilk kez yaygınlık kazanıp, Türkiye dahil yaklaşık 100 ülkede tespit edilen M-Çiçeği nedeniyle DSÖ’nün 2023’te ‘küresel halk sağlığı acil durumu’ ilan ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Taşova, bu sayede salgının 2023 sonuna doğru kontrol altına alındığını ve DSÖ tarafından küresel acil durumun sonlandırıldığını vurguladı. Ancak tüm dünyada M-Çiçeği olgularının az sayıda olmakla birlikte günümüze kadar görülmeye devam ettiğini belirtti.
Prof. Dr. Yeşim Taşova, 2023’ten itibaren Afrika’da özellikle Kongo’da daha ağır seyirli enfeksiyon yapabilen bir alt tipin neden olduğu ciddi bir salgının başladığını ve sadece Kongo’da 2024 Ocak’tan itibaren şu ana kadar 15 bin kişi hastalandı, 461 kişi hayatını kaybettiğini ifade etti. Bu durum üzerine Afrika CDC’nin 13 Ağustos 2024’te, DSÖ’nün ise 14 Ağustos 2024’te M-Çiçeği salgını için uluslararası halk sağlığı acil durumu ilan ettiğini bildirdi.
Genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşen hastalığın bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda ağır tablolar oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Taşova, ayrıca DSÖ’nün maymun çiçeğinden yüzde 85 koruma sağlayacağını bildirdiği çiçek aşısının 50 yaş üzeri kişiler için koruyuculuk düzeyinin bilinmediğine dikkat çekti. Prof. Dr. Taşova, Covid-19’daki gibi yeni varyantların çıkmaması, solunum yoluyla bulaşan bir virüs olmaması gibi özelliklerden dolayı M-Çiçeği’nin büyük bir salgın yapması beklenmediğini belirtti.