İzmir’den Sağlıklı Kent Vurgusu: Yerel Yönetim Süreci

0

BEĞENDİM

0

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Yerel Yönetimler ve Halk Sağlığı” temasıyla Ankara’da düzenlenen Sağlıklı Toplum için Sağlıklı Kentler – Uluslararası ve 26. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi’nde yer aldı. Başkan Tugay, sağlıklı şehirlerin bir hedef değil, sürekli bir süreç ve yöntem olduğunu vurgulayarak, şehirlerin canlı ve değişken bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Sağlıklı şehirlerin dayanıklı, sürdürülebilirlik temeline dayalı, çevre koruma bilinciyle hareket eden, insan odaklı sosyal politikalar geliştiren yapıda olması gerektiğini belirtti.

“Eşitsizliği giderecek politika ve eylemler gerekli”

Kongre başkanlığını Prof. Dr. Bülent Kılıç’ın yaptığı etkinlikte, sağlıklı şehirler hareketi ve bu konudaki çalışmalar hakkında bilgiler sunan Tugay, dünya nüfusunun yarısının kentsel alanlarda yaşadığını hatırlattı. Türkiye’nin neredeyse %80’inin şehirlerde yaşadığına dikkat çeken Tugay, 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı verilerine göre, Türkiye’de yaşlı nüfus oranının ilk kez %10’un üzerine çıktığını ve 2075 yılına gelindiğinde her üç kişiden birinin yaşlı olacağının öngörüldüğünü kaydetti. Ayrıca, geniş aile yapısından çekirdek aile modeline geçişin ve yaşlılık döneminde yalnız yaşama oranlarının arttığını da sözlerine ekledi. Tugay, “Çok göç alan bir şehirde gecekondu bölgelerinde yaşayan sayısız çocuğun gereksinimlerini karşılayacak ve eşitsizliği giderecek politika ve eylemlere ihtiyaç vardır” dedi.

“Kentlerin sorunları olduğunu biliyoruz”

Dr. Cemil Tugay, günümüz toplumunun büyük kısmının şehirlerde yaşadığını ve bu kentlerin sağlığa olan etkilerinin arttığını belirtti. Kent merkezlerindeki yaşam standartları ve kalitesinin, refahın önemli bir göstergesi olduğunu vurgulayan Tugay, gecekondu hanelerinde yaşayan kentsel nüfus oranının da bu yaşam standartlarının bir yansıması olduğunu kaydetti. “Günümüzde kent sakinlerinin yaklaşık %25’inden fazlası gecekondu hanelerinde yaşamaktadır” bilgisini veren Tugay, bu hanelerdeki insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiğini belirtti.

İklim değişikliği, hava kirliliği ve gıda güvenliği

İklim değişikliği konusuna da değinen Tugay, “Daha iyi ulaşım, gıda ve enerji kullanım tercihleri ile sera gazı emisyonlarını azaltabiliriz. Hava kirliliğinin azaltılması, sağlık açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır” ifadesini kullandı. Türkiye’de nüfusun %92’sinin Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre kirli hava soluduğuna dikkat çeken Tugay, gıda güvenliği ve güvenilirliğinin sağlanmadığı takdirde yetersiz beslenme ve hastalıkların artabileceğine yönelik uyarılarda bulundu.

“Savunmasız kesimler daha fazla etkileniyor”

Tugay, iklime bağlı sağlık risklerinin en çok kadınlar, çocuklar, etnik azınlıklar ve yoksul topluluklar gibi savunmasız gruplar üzerinde orantısız etkisi olduğunu kaydetti. “Kentler, düzenlemeler yoluyla arazi kullanımını, bina standartlarını yönlendirme ve daha sağlıklı beslenmeyi teşvik etme fırsatına sahiptir” dedi.

Yerel yönetimlerin önemi

Başkan Tugay, yerel yönetimlerin sağlık geliştirme ve sosyal koruma stratejileri geliştirmede önemli bir rol oynadığını belirtti. Yerel yönetimlerin, şehirdeki insanların endişeleriyle günlük olarak iletişimde bulunmasının sağlığa katkı sağlayabileceğini ifade etti. “Yerel yönetimler, yerel kaynakları harekete geçirme ve yoksul topluluklara fırsatlar yaratma imkânına sahiptir