Fetrek Çayı’ndaki Kirlilikte Şeffaflık Eksikliği!

0

BEĞENDİM

0

Torbalı’da yer alan Fetrek Çayı, son günlerde ortaya çıkan çevre kirliliği ile kamuoyunun gündeminde. Bu çayın suyu, farklı bir renge büründü ve genzi yakan bir koku yaymaya başladı. Yüzeyinde ise yoğun bir köpük tabakası oluştu. Ancak, tüm bu olumsuzluklar “doğal” değil ve tesadüf de değil. Buna rağmen, bu durumla ilgili kamuoyuna kesin bir açıklama yapılmaması, asıl sorunun kaynağını oluşturuyor.

27 Kasım’da Medya Ege’nin gündeme taşıdığı bu çevre felaketinin ardından, Fetrek Çayı’ndan numune alındığı bilgisi mevcut. Ancak, alınan bu numunelere ait sonuçların nerede olduğu konusunda bir belirsizlik hâkim. Bir çevre sorununda en önemli unsurun şeffaflık olduğu düşünüldüğünde, burada yaşanan belirsizlik, güveni de sarsmaktadır.

Bölgedeki çevre kirliliği ile ilgili olarak Torbalı’daki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün bu süreçteki pozisyonu net değil. Denetimlerin yapılıp yapılmadığı, hangi işletmelerin gözden geçirildiği ve alınan numunelerin hangi değerleri taşıdığına dair hiçbir bilgi yok. Bu değerlerin, mevzuat sınırları içinde olup olmadığı da belirsizliğini koruyor. Her geçen gün sessiz kalınması, kirlilik durumunu daha da arttırıyor ve çevre korunduğu düşüncesine dair güveni zayıflatıyor.

Türkiye’nin birçok yerinde çevre hassasiyetine dikkat çekilirken, Torbalı’nın ortasından akan bir çayın bu durumu, ciddi bir çelişki arzetmektedir. Eğer bu tabloya rağmen harekete geçilmiyorsa, halkın aklında “Bu kirliliğin üzeri mi örtülüyor?” sorusu oluşmaya başlayacaktır.

Fetrek Çayı yalnızca bir su kaynağı değil, aynı zamanda tarım alanlarını besleyen, yeraltı sularını etkileyen ve havayı ile toprağı kirleten bir unsurdur. Bu nedenle, burada yaşananlar sadece günümüz sorunları değil; gelecekte halk sağlığını tehlikeye atan meselelerdir. Bugün görmezden gelinen her durum, gelecekte çok daha ağır sonuçlar doğurabilir.

Bölge halkı ise bu durumu çözmek için makul taleplerde bulunuyor. İlk olarak, kapsamlı ve bağımsız denetimlerin yapılması gerektiğini vurguluyorlar. Ayrıca, analiz sonuçlarının gecikmeden kamuoyuyla paylaşılmasını, kirliliğe sebep olan kişi veya işletmelerin açıkça belirtilmesini, caydırıcı cezaların uygulanmasını ve Fetrek Çayı’nın rehabilitasyonu için belli bir programın oluşturulmasını istiyorlar. Bu istekler, çevre hakkı olarak anayasal bir gerekliliktir ve olağanüstü talepler değildir.

Eğer bugün Fetrek Çayı’na sahip çıkılmazsa, yarında başka dere ve ovaların aynı kaderi paylaşması kaçınılmazdır. Bu nedenle, söz konusu mesele Torbalı’nın sınırlarını çoktan aşmış durumdadır. Çevre yönetimindeki “denetim mi, görmezden gelme mi?” sorusunun somut bir sınavı niteliğindedir.

Sonuç olarak, doğa sessiz kalamaz ama bıraktığı izler oldukça dikkat çekicidir. Fetrek Çayı, o izleri çokça bırakıyor. Artık top yetkililere düşmektedir. Kamuoyunun beklentisi ise artık hesap verebilirlik üzerinedir ve bu alanda bir ses çıkmaması, şüphesiz daha büyük problemlerin habercisi olabilir.