Anız Yakma Yasak, Sağlık Tehdidi Oluyor!
Görüntülenme Sayısı : 2533

Anız Yakma Yasak, Sağlık Tehdidi Oluyor!

ABONE OL
14 Ekim 2024 14:46
Anız Yakma Yasak, Sağlık Tehdidi Oluyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Keşan ve İpsala ilçelerinde çeltik hasadının yoğun olduğu dönemlerde, tarlaların ikinci ürün için daha hızla hazırlanmasını sağlamak amacıyla yasak olmasına rağmen anız yakma faaliyetleri devam etmektedir. Bu durum, anızların yakılması sonucu ortaya çıkan duman nedeniyle bazı bölgelerde görüş mesafesinin düşmesine yol açmıştır. Dışarıda nefes almak dahi güçleşirken, bazı apartmanların çatı ve balkonlarına kül yağması gibi olumsuz etkiler yaşanmaktadır. Bu süreçte hava kalitesinin düştüğü gözlemlenmiş ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Sürekli İzleme Merkezi tarafından periyodik olarak sağlanan verilerde atmosferdeki partikül madde oranlarında artış meydana geldiği tespit edilmiştir.

Keşan Kent Konseyi Başkanı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Özdağlı, anız yakmanın Türkiye’de yasalarca yasaklandığını ve ciddi cezai yaptırımlara tabi olduğunu belirtmektedir. Özdağlı, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun anız yakma işlemlerini suç olarak tanımladığını ve bu tür eylemleri gerçekleştirenler için idari para cezası uygulandığını ifade etmektedir. 2023 yılı itibarıyla, anız yakma nedeniyle her bir dönüm başına yaklaşık 500 ile 5 bin lira arasında değişen para cezaları kesilmektedir. Özellikle ormanlara veya yerleşim yerlerine yakın alanlarda yakılan anızlar için bu cezalar artırılabilir. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu uyarınca anız yakmanın ormanlara zarar vermesi durumunda, hapis cezası da söz konusu olabilmektedir.

Dr. Özdağlı, anız yakmanın toprak yapısını bozarak verimliliğini düşürdüğünü, biyolojik çeşitliliği yok ettiğini ve toprak erozyonuna neden olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, yangın riskini artırmakla kalmaz, aynı zamanda hava kirliliğine yol açarak çevre sağlığını da olumsuz etkiler. Özdağlı, anız yakma yerine toprak işleme tekniklerinin teşvik edilmesi gerektiğini, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın anız yakma sezonlarında saha denetimlerini artırması gerektiğini ve çiftçilere bu konuda eğitimler verilmesinin faydalı olacağını dile getirmiştir. Bu tür yasal düzenlemeler ve yaptırımlar, çevrenin ve tarımsal üretimin korunmasına katkı sağlamak amacı taşımaktadır.

İpsala ve Keşan ovalarında çeltik ekiminin kaymakam başkanlığında oluşturulan bir komisyon tarafından planlandığına dikkat çeken Özdağlı, bu komisyonun çeltik ekim miktarını, su kaynaklarının yönetimini ve koruma tedbirlerini titizlikle belirlediğini belirtmektedir. Ancak, çeltik hasadı sonrası bu komisyonun ortadan kaybolması, gözlemlenen bir boşluk olarak dikkat çekmektedir. Son günlerde yaşanan anız yakma olaylarının, Keşan ve İpsala’da halk sağlığını tehdit ettiği ifade edilmektedir. Özdağlı, özellikle son 15-20 gündür İpsala ve Keşan ovalarında görünür hale gelen hava kirliliği ve yoğun dumanın, sadece ilçeleri değil, çevre köyleri de etkileyen ciddi bir sağlık tehdidi oluşturduğunu vurgulamaktadır.

Anız yakılması sonucu havaya karışan toz, kül ve kimyasalların, insanların sağlığını ciddi şekilde tehlikeye attığı belirtilmektedir. Çeltik hasadı sonrasında ortadan kaybolan komisyonun bu durumu göz ardı etmesi, çözülmesi gereken önemli bir sorunu gündeme getirmektedir. Özellikle iklim değişikliği, gece-gündüz ısı farklarının artması ve okulların açılmasıyla birlikte solunum yolu hastalıklarının, astım, alerji, KOAH gibi hastalıkların yanı sıra bronşit vakalarının da gözle görülür bir şekilde artış gösterdiği vurgulanmaktadır. Bu durum, anız yakma sonucu atmosfere salınan zararlı madde ve kimyasalların yaşam alanlarına yayılmasının bir sonucu olarak kabul edilmektedir.

Dr. Uğur Özdağlı, Keşan kaymakamı, ilçe sağlık müdürü ve oda başkanları gibi yetkilileri acilen göreve davet ederek, İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’nun bu konuda acil bir karar alması gerektiğini ifade etmektedir. Sağlığın ciddi bir tehdit altında olduğu ve bu tehdide karşı ne zaman önlem alınacağının sorgulanması gerektiği belirtilmektedir. Yaşam kalitesinin korunması amacıyla hemen harekete geçilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Son olarak, Kent Konseyi bünyesinde oluşturulan ve çalışmalara devam eden Kent, Çevre ve Ekoloji Meclisi’nin bu konunun takipçisi olacağı ifade edilmektedir.

En az 10 karakter gerekli