Ege Denizi’nde Süren Deprem Fırtınası Endişe Yarattı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ege Denizi’nde Sismik Hareketlilik ve Olası Tehlikeler

Ege Denizi’nde 28 Ocak 2025 tarihinden beri süregelen sismik hareketlilik, hem bölge halkını hem de bilim insanlarını endişelendiriyor. Son bir hafta içerisinde, depremlerin büyüklüğü 1,3 ile 5.4 arasında değişen en az 400 deprem kaydedildi. Öncüşehir’de açıklamalarda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu durumun Türkiye kıyılarında yaratabileceği olumsuz etkiler hakkında uyarılar yaptı.

Prof. Dr. Sözbilir, özellikle tarihsel olarak Santorini, Milos ve Nisyros adalarındaki volkanik püskürmelerin geçmişte tsunamiye yol açtığını belirterek, benzer bir durumun Türkiye’nin güneybatı kıyılarını da etkileyebileceğine dikkat çekti. Sözlerine “Bu depremler sadece tektonik kaynaklı değildir. Ege Denizi içindeki Santorini Adası etrafında bir deprem fırtınası yaşanıyor. Burada yaşanan depremlerin sıklığı ve özellikleri, sadece kabuktaki strese bağlı tektonik depremler olmadığını gösteriyor” ifadesiyle devam etti.

Jeolojik Ortam ve Volkanik Faaliyetler

Prof. Dr. Sözbilir, Ege Denizi’nde devam eden bu sismik hareketliliğin arka planında jeolojik karakteristiklerin önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, bu bölgedeki volkanik ada yaylarının günümüzde aktif olduğunu belirtti. Santorini ve çevresindeki volkanik oluşumların son 10.000 yıl içerisinde birkaç kez patladığını ve bunun sonucunda ciddi can ve mal kaybı yaşandığını ifade etti.

Afrika Levhası’nın, Ege-Anadolu Levhası altına dalmasıyla birlikte magma odalarının oluştuğunu anlatan Sözbilir, bu durumun, bölgedeki depremleri ve volkanik patlamaları tetikleyebileceğini belirtti. Kuzeydoğuda bulunan Pliny-Strabo transform fayının etkili olduğu alanlarda, geçmişte 8.5 büyüklüğüne kadar mega depremler yaşanmış ve tsunami olayları meydana gelmiştir. Sözlerine devam eden Sözbilir, “Bu uluslararası jeolojik olaylar, Ege Bölgesi’ndeki gerilmeyi arttırmakta ve yeni depremlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır” dedi.

Olası Afetlerde Alınacak Önlemler

Olası büyük bir depremin ve volkanik patlamanın Ege kıyılarında yaratacağı riskler üzerine de çeşitli değerlendirmelerde bulunan Sözbilir, AFAD ve benzeri kurumların erken uyarı sistemlerinin önemini vurguladı. “Geçmişte yaşanan volkanik püskürmeler nedeniyle Yunan adalarında tsunami olayları yaşandı ve bu durum Türkiye’nin güneybatı kıyılarında da tsunami kaydedilmiştir” diyerek, bu konuda kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Sözbilir, depremlerin 1-2 metreye varan tsunamiler oluşturabileceğine dikkat çekerek, ancak gerçek anlamda ciddi bir problem yaşanmayacağını sözlerine ekledi. Modern teknolojiler sayesinde AFAD sisteminin tüm dünyaya hızlı bir şekilde bilgi verebildiğini ve bunun etkili bir kriz yönetimi için hayati önem taşıdığını belirtti.

Sonuç ve Öneriler

Sonuç olarak, Ege Denizi’nde devam eden sismik hareketlilik ve olası volkanik faaliyetler, bölge halkı için tehlike arz eden durumlar yaratabilir. Prof. Dr. Sözbilir’in açıklamaları, insanların bu tür doğal afetlere hazırlıklı olmaları gerektiğini işaret ediyor. AFAD ve diğer resmi makamların açıklamalarını takip etmek, bu tür olaylar gerçekleşmeden önce alınabilecek önlemler için kritik öneme sahiptir. Özellikle, “AFAD Uygulaması” gibi teknoloji destekli araçların kullanılması, vatandaşların güvenliğini artırmak adına büyük fayda sağlayacaktır.