Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 8-9 Ocak 2024 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) bir çalışma ziyareti gerçekleştirecek. Bu ziyaret kapsamında, KKTC ile ikili konular ve Kıbrıs meselesinde son dönemde yaşanan gelişmelerin değerlendirilmesi planlanıyor. Ziyaretin bir diğer önemli amacı ise önümüzdeki aylarda İsviçre’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan gayriresmi toplantı hakkında KKTC makamlarıyla istişarelerde bulunmak. Bu toplantıya, Ada’daki iki lider ile birlikte anavatanlar olarak Türkiye ve Yunanistan ile daha düşük düzeyde temsil edilecek olan Birleşik Krallık’ın katılması öngörülüyor.
KIBRIS’TAKİ SON GELİŞMELER
2024 yılı, Kıbrıs meselesinde uzun bir sürenin ardından yeniden hareketlilik yaşanan bir yıl olma özelliği taşıyor. 15 Ekim 2024 tarihinde, New York’ta BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Hristodulidis’in katılımıyla gayriresmi bir akşam yemeği gerçekleştirildi. Bu akşam yemeğinin ardından yapılan açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin eski şahsi temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın çalışmalarına referansla, Ada’daki taraflar arasında resmi müzakerelerin başlatılması için mevcut durumda bir ortak zemin bulunmadığı açıklandı. Türkiye, anavatan ve garantör devlet sıfatıyla Kıbrıs Türk halkının güvenliği, kalkınması ve refahı için gereken çalışmaları sürdürmekte.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 yılında düzenlenen 79. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da dâhil olmak üzere, önceki birçok genel kurul konuşmasında uluslararası topluma KKTC’nin tanınması konusunda çağrıda bulunmuştu. 27-29 Nisan 2021 tarihlerinde Cenevre’de düzenlenen gayriresmi 5+BM formatındaki toplantıda, Kıbrıs Türk tarafı iki toplumlu ve iki kesimli federasyon modeline olan desteğini çektiğini açıklamış ve Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik olarak iki devletli çözüm vizyonunu öne çıkarmıştı. Bu vizyon, Türkiye tarafından tam desteklenmektedir.
İki devletli çözüm vizyonu çerçevesinde, yarım asırdır denenen federasyon temelli müzakere süreçlerinin Kıbrıs’a kalıcı bir çözüm getiremediği vurgulanıyor. Kıbrıs’ta halihazırda var olan durum itibariyle, iki ayrı devlet ve iki ayrı toplumun bulunduğu gerçeği göz önünde bulundurularak, Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilmek için resmi müzakerelerin başlatılması gerektiği ifade ediliyor. Bunun altında yatan en önemli unsur; Kıbrıs Türklerinin, uluslararası toplum tarafından tescil edilmiş egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye sahip olmaları gerekliliği olarak öne çıkmaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.