Türkiye’de hava kirliliği konusunda ciddi bir sorunun olduğu ve DSÖ kriterleri doğrultusunda yapılan araştırmalar sonucunda ülke genelinde temiz hava solumanın neredeyse imkansız olduğu belirtildi. Özellikle 2020-2022 yılları arasında, Kovid’in yarattığı ölüm sayısının çok daha fazlasının hava kirliliğine bağlı olarak gerçekleştiği vurgulandı. Bu konuda çalışmalar yapan Dr. Merve Erçelik ve Dr. Sabri Serhan Olcay liderliğindeki ekip, genç yaşta artan kalp krizi vakalarının aslında aşılar değil, vücuttaki hava kirliliğinin neden olduğu zararlar sonucunda yaşandığını belirtti.
Türk Toraks Derneği’nin KKTC’de düzenlediği 27. yıllık kongrede hava kirliliği ve iklim değişikliğinin en büyük sağlık tehdidi olduğuna dikkat çekmek amacıyla ‘İklime Ses Ol, Dünyaya Nefes’ ana teması seçildi. Bin 200’e yakın uzmanın katıldığı kongrede, Türkiye’de hava kirliliği üzerine yapılan araştırmanın verileri de paylaşıldı. Hava kirliliğinin en önemli çevre ve halk sağlığı sorunlarından biri olduğu vurgulanırken, partikül maddelerin solunum riskleri nedeniyle hava kirliliğe sebep olan en tehlikeli unsurlar arasında olduğu ifade edildi.
Partikül maddelerin solunum yollarını ve akciğerleri etkileyen PM 10 ve PM 2.5 gibi hava kirliliğine yol açan unsurların ciddi risk oluşturduğu belirtildi. DSÖ kriterlerine göre yapılan değerlendirmeler sonucunda, ülkemizde her ilde hava kirliliğinin DSÖ limit değerlerinin üzerinde olduğu tespit edildi. Özellikle Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan illerin kirliliğin en yüksek olduğu bölgeler olduğu belirtildi.
2020-2022 yılları arasındaki verilere göre PM 2.5’e bağlı 30 yaş üzeri ölüm sayısının 87 binin üzerinde olduğu ve bunun 40 bininin kalp damar hastalıklarından, 18 bininin ise solunum yolu hastalıklarından kaynaklandığı ortaya kondu. Hava kirliliğinin sadece solunum sağlığını değil, aynı zamanda kalp damar sistemini de olumsuz etkilediği ve kalp krizi gibi ölümcül durumlara neden olabildiği belirtildi.
Görünmez bir pandemi olarak nitelendirilen hava kirliliğine bağlı ölümlerin, pandemi sürecinde gerçekleşen Kovid ölümlerinden 1.8 kat daha fazla olduğu ifade edildi. Hava kirliliğinin kalp damar hastalıklarına ve solunum yolu rahatsızlıklarına sebep olduğu ve bu nedenle kalp krizi gibi acil durumların arttığının altı çizildi. Hava kirliliğinden korunmanın önemi vurgulanarak, özellikle kronik hastalığı olan bireylerin hava kalitesini kontrol etmeleri ve gerektiğinde dışarı çıkmamaları gerektiği üzerinde duruldu. Bu veriler ışığında, hava kirliliği konusunda alınacak önlemlerin ve farkındalığın arttırılması gerektiği ifade edildi.